Erdoğan 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte Marmaris’teki Grand Yazıcı Otel’de kalıyordu. Darbe girişimi duyulunca Erdoğan ve ailesi cumhurbaşkanlığı helikopteriyle Dalaman Havaalanı’na geçmiş, buradan da İstanbul’a uçmuştu.
2014’te cumhurbaşkanlığı helikopterinde göreve başlayan Doğan, 2 Kasım 2016’da çıkan KHK’yla meslekten ihraç edilmişti.
Helikopterdeki üç kişilik mürettebat arasında bulunan polis memuru Tayyib Sina Doğan, telefonunda ''FETÖ’nün gizli haberleşme programı ''ByLock'' bulunduğu gerekçesiyle 20 Kasım 2017’de tutuklanmıştı.
Doğan, 7 Aralık 2017’de tahliye edilmişti.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’a konuşan Doğan, “Sıkıntılı günlerden sonra sevinçten uyuyamadık. Dostlarımızın tebriklerini kabul ettik. Çok şükür. Adalet tecelli edecekti; sabırla bekledik. Şimdi de on gün içinde dönmeyi bekliyorum. Kaldığım yerden devam etmek istiyorum'' dedi.
Doğan, dün yayınlanan 697 sayılı KHK ile 1823 kamu görevlisi ile birlikte görevine iade edildi.
İFADESİNDE NE DEMİŞTİ?
İfadesinde ''ByLock’ iddiasını reddeden Doğan, Bank Asya’da hesabı bulunmadığını, ''FETÖ''yle bağlantılı okul veya dershanelere gitmediğini, gazete veya dergilere aboneliğinin olmadığını da belirtti.
Doğan, şunları söyledi: “Ben helikopterin uçuş teknisyeniyim. Darbe günü cumhurbaşkanımızın en yakınındaydım. Terör örgütü üyesi olsam, cumhurbaşkanımızın bindiği helikopteri yerinden kaldırtmazdım. Helikopterin anahtarı bendeydi. Donanımını bilen biriyim. Havalanmadan önce darbecilerin helikopterini havada gören ilk kişiyim, bu durumu pilota bildirdim.''