Bu seminerde öncekilerden farklı olarak tüm öğretmenlere “Temel Eğitim ve Ortaöğretim Kurumlarında Din Eğitimi ve Öğretimi” başlıklı eğitim verilecek.
Eğitim Sen seminerin Anayasa ile Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu savundu.
BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre, Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne kadar eğitimi ideolojik hegemonya alanı olarak görüyor ve buna uygun olarak tutum alıyor. Bir yandan özelleştirme süreci götürülürken, diğer yandan dinselleştirme uygulamaları hayata geçiriliyor. Mesleki çalışmalarla ilgili cuma günü yapılacak olan ‘din eğitimi ve öğretimi’ sunumu bu kapsamda değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Bu ara tatilde bakanlık dinselleştirme uygulamalarına uygun bir tutum gerçekleştirerek sunumun tüm öğretmenler tarafınca izlenmesini zorunluluk haline getirdi. Dinselleştirilmesine ilişkin uygulamaların bir başka adımı olarak karşımıza çıktı. İktidarın eğitim alanına yönelttiği saldırılardan biridir” dedi.
Laiklik temellerine çok ciddi bir saldırı olduğunu vurgulayan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Buna bir seminer demek mümkün değil. Programa bakıldığı zaman müdürlüklerin personele brifingi gibi duruyor. Seminerlerin mesleki gelişime bir katkı sunması gerekiyor ama bu programda öyle bir durum söz konusu değil. İktidar her yapılırsa yapılsın içine bir şekilde din sokuyor. Bu kadar akıldan, mantıktan uzak bir anlayış, sorunlu bir zihin yapısının dışa vurumu. Programa baktığımız zaman Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün özerk bir yapı haline geldiğini ve belirleyici olduğunu görüyoruz. Başka müdürlüklerin için bir imtiyaz olmazken, bu müdürlüğe alan açılıyor” dedi.
Bu eğitimin Anayasaya açıkça aykırı olduğunu ve erişkin insanlara bu şekilde dayatma yapılmasının kabul edilemeyeceğine vurgu yapan Özbay, şunları dile getirdi:
“Mekânları laiklikten uzaklaştırarak her yere mescit açtılar. Müfredatı da laiklikten uzaklaştırdılar. Şimdi gelinen noktada ise kamu çalışanlarını laiklikten uzaklaştırıyorlar. Bakanlık videolarının birinin izlenmediği takdirde hepsini izlenmedi olarak sayıyor. Yetişkin insanların bireysel tercihleri tamamen yok sayılıyor. Bu bir dayatmadır ve karşı tavır alacak her eğitim çalışanın yanında olacağız.”