Ünlü internet fenomeni Oğuzhan Uğur için 4 yıla kadar hapis istemi. Babala TV sunucusu Oğuzhan Uğur ve diğer üç kişiye 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar değişen hapis cezaları talebiyle dava açıldı.
İstanbul Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, Oğuzhan Uğur ve üç kişi "Hatay Yarseli Barajı'nın yıkılma duvarını yıkmakla" suçlandı. İddianamede, 6 Şubat depremi sırasında mesajların "kamu huzurunu bozmak amacıyla" yapıldığı vurgulandı. İddianamede Oğuzhan Uğur'un yanı sıra Ercan Özdemir ve Kaan Kayacan da şüpheli olarak yer aldı. Hapis cezası isteyen iddianamede, 6 Şubat 2023 depremi sonrasında Babala TV X hesabından yapılan mesajın suç olduğu belirtildi. Depremin ertesi günü Babala TV haber yaptı.
Ayrıca savcılığa ilişkin iddialar nedeniyle deprem bölgesinde bu arama kurtarma operasyonunun da durdurulduğu ve orada arama kurtarma çalışmalarının durdurulduğu kaydedildi. halk arasında korku ve panik yaşandı. Söz konusu mesajların kamuoyunun huzurunu bozabilecek nitelikte, gerçeğe aykırı olarak yazıldığı tespit edildi. Söz konusu tweet'i kendisinin göndermediğini söyleyen Fenomen Oğuzhan Uğur, deprem sonrasında gönüllülerin kendisine geldiğini ve tweet'i belirli bir kişinin koordine etmediğini söyledi.
"TWEET'İ SÖYLEYEN KİŞİ ERCAN ÖZDEMİR'DİR"
Oğuzhan Uğur, suçlanan tweet ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Ekiple çalışmaya başlamadan önce kendilerini herhangi bir konuda uyardık. onaylanmadı Arama yapmayın Telefon sohbet grubunda bilgi, ses kaydı ve mesaj onayları alınmıştır. Bu doğrulamayı Yarseli barajına ilişkin bir tweet izledi. Hatırladığım kadarıyla tweet şüpheli Özdemir tarafından atılmıştı.
ERCAN ÖZDEMİR: "TWEET YAPMA YETKİSİ YOK"
Oğuzhan Uğur'un açıklamasının ardından tweet attığı iddia edilen Ercan Özdemir'in iddiaları yalanladığı bildirildi. Özdemir, şunları söyledi: "Oğuzhan Uğur tweet attığımı söylese de bu doğru değil. Çünkü tweet atma yetkim yok. "Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Bu suçlamayla sanıklar Oğuzhan Uğur, Kaan Kayacan ve Ercan Özdemir, "kamuoyunu yanıltıcı bilgi yaymak" suçundan 1 yıl 6 ay ila 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Basın ve yayın kanalları aracılığıyla da cezalandırılması istendi..