ÇİN'DE HAYALET EVLİLİK GELENEĞİ VE MODERN UYGULAMALARI
Çin'de 3000 yıldır devam eden hayalet evlilik geleneği, Minhun olarak bilinir. Bu ritüel, yaşamı boyunca aile kurmaya zamanı olmayan merhumların ruhlarını sakinleştirmek amacıyla tasarlanmıştır. Geleneğin özellikleri, ülkenin farklı bölgelerine göre değişiklik gösterir. Ölen bir çocuğun ailesi, ruhunun diğer dünyaya geçtiğine inanır ve bu ruhun ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli ritüeller gerçekleştirir. Modern Çin'de, hayalet evlilikleri sadece dini inançlarla değil, aynı zamanda demografik değişikliklerle de ilişkilendirilir. Özellikle, tek çocuk politikasının sona ermesiyle birlikte erkek çocukların tercih edilmesi, cinsiyet eşitsizliğine yol açmış ve bu da hayalet evliliklerini artırmıştır.
JAPONYA'DA HAYALET EVLİLİK GELENEĞİNİN DRAMATİK DEĞİŞİMİ
1930'lara kadar Japonya'da Çin'deki hayalet evlilik geleneğine benzer uygulamalar görülürdü. Ancak, zamanla ritüeller ve gelenekler dramatik değişikliklere uğradı. Ölen bir kişinin ruhunu yatıştırmak amacıyla yapılan bu ritüellerde, özel oyuncak bebekler kullanılır. Bu oyuncak bebekler, merhumun ruhunu temsil eder ve genellikle ölen kişinin fotoğrafıyla birlikte saklanır. Japonlar, ölen kişinin ruhunun 30 yıl boyunca yeniden doğuşunu beklediğine inanır ve bu süre boyunca oyuncak bebek kapalı bir kutuda saklanır. Daha sonra ise ya yakılır ya da okyanusa bırakılır.
HİNDİSTAN'DA HAYALET EVLİLİK GELENEĞİNİN DEVAMI
Hindistan'ın bazı eyaletlerinde, ölen çocuklar arasında hayalet evlilik geleneği hala devam etmektedir. Bu geleneğe göre, ölen kişinin ruhunu yatıştırmak ve yaşayanların kıskançlığından korumak amacıyla evlilik törenleri düzenlenir. Aileler, gelin ve damadın burçlarının uyumunu kontrol eden bir astroloğa danışır ve törenin ayrıntılarını belirlerler. Törenler, Hindu düğün ritüellerini taklit eder ve genellikle damadın evinde gerçekleşir. Törenin sonunda gelin ve damat figürleri ya bir ağacın altına yerleştirilir ya da yakılır.
FRANSA'DA HAYALET EVLİLİK YASALLAŞTI
Fransa, ölümden sonra evliliği yasallaştıran tek ülkedir. 1959'da yaşanan bir felaket sonrasında, Charles de Gaulle'un bir kadına ölen damatla evlenme izni vermesi talebiyle Fransız parlamentosu hızla bir yasa kabul etti. Bu yasa, ölen kişinin mirasının elde tutulmasına izin vermez ancak ölen kişinin eşi hamile ise çocuk, mirasçı olarak kabul edilir.