Ömer Çelik gündemle ilgili açıklamalarda bulundu

"Esas en önemli mesele teröre verilen destek''

'ATATÜRK'E YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜN HADDİ HESABI YOK'

Ömer Çelik, Atatürk Havalimanı arazisine yapılacak millet bahçesine yönelik tartışmalara değinerek, "Bunlar defalarca açıklandı. Daha önce Sayın Kılıçdaroğlu "bu benim projemdi, telefonlarımı dinleyerek bunu çalmışlar" dedi. Şimdi seferberlik halinde buna karşı çıkıyor. Böylesine çelişkili, tutarsız, çevre bilincinden kopuk herhangi bir yaklaşım olabilir mi? Bunu tutup Atatürk'ü istismar ederek Atatürk'ün isminin verildiği yerin yıkılması olarak sunuyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse Türk siyasi tarihinde Atatürk istismarcılarının Atatürk'e de bu millete de yaptığı kötülüğün haddi hesabı yoktur. Nitekim, Taksim'in ortasına o muhteşem eser yapıldı ve adı Atatürk Kültür Merkezi'dir. Hiç kimse kendi kötü siyasetine kendi kötü niyetine kendi esersizliğine, bu millete yaptığı kötülüğe Atatürk'ü kalkan yapmaya çalışmasın. Muasır medeniyet seviyesinin gereği olan bu eserler milletimize kazandırılmaya devam edilecek. Oraya 132 bin 500 ağaç dikilecek. Yürüyüş yollarıyla her türlü vatandaşımıza hizmet edecek yaklaşımla ve bir perspektifle bu hayata geçirilecek" diye konuştu.

'HAZİNE VE MALİYE BAKANIMIZ 1 HAZİRAN'DA MISIR'A GİDECEK'

Mısır ile normalleşme sürecinin ve diyaloğun güçlendirilmesi sürecinin devam ettiğini belirten Çelik, "Yakında, 1 Haziran'da Mısır'a gidecek, Hazine ve Maliye Bakanımız. İslam Kalkınma Bankası 346'ıncı İcra Direktörleri ve Guvernörler Kurulu Yıllık Toplantısı'na katılacak. Bu çerçevede kardeş Mısır halkıyla ortak çıkarlarımız temelinde ve Akdeniz'deki bölgesel gelişmeler temelindeki yakınlaşmamız devam edecek" dedi.

'BÜTÜN GENÇLERİMİZİ ADANA'YA BEKLİYORUZ'

Sözcü Çelik, Adana'da yapılacak olan Gençlik Festivali'ne tüm gençleri davet ederek, "İki günden az zaman kaldı. Bütün Türkiye'deki gençleri Cumartesi günü Adana'ya bekliyoruz. Adana'da, memleketimde 8 yıl aradan sonra Türkiye çapında gerçekleştirdiğimiz Gençlik Şölenimizi gerçekleştireceğiz. Buna 8 yıl ara vermiştik, 81 ilden gençler gelecek, 10 binlerce genç kardeşimiz orada Cumhurbaşkanımızla buluşacak. Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığımız, Adana teşkilatımız yoğun bir çalışmayla Türkiye'nin her tarafından gelecek bu genç kardeşlerimizi misafir etmek için onları Cumhurbaşkanımızla en verimli en güzel şekilde buluşmasını sağlamak için günlerdir hazırlık yapıyorlar. Cumartesi günü saat 17.00 gibi bu faaliyet başlayacak" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK GEREKÇELERİ TATMİN EDİLDİĞİNDE MESELE YOKTUR'

Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine "kabul" oyu vermesi için Türkiye'nin hangi kriterlerini öne sürdüğü şeklindeki soruyu yanıtlayan Çelik, şöyle konuştu:

"Esas en önemli mesele öne çıkan teröre verilen destek. Bir güvenlik örgütüne üye olacak devletlerin teröre destek konusundaki tutumlarının net olması lazım. Teröre destek vermemeleri lazım. İsveç ve Finlandiya'da öteden beri terör örgütünün yoğun bir şekilde finansman sağladığı, yoğun bir şekilde faaliyet yaptığı, Türkiye odaklı faaliyetlerin merkezi haline geldiği, hem PKK'nın hem FETÖ'nün üst düzey yetkililerinini barındırdığı açıkça ve net. Ayrıca burada hiçbir şekilde Avrupa hukukuna da uymayacak şekilde rahatça bu teröristler istedikleri terör propagandasını, istedikleri faaliyetleri yapabiliyor. PKK'ya gönderilen silahların bir kısmının mali kaynağı buradan karşılanıyor. Daha da ötesini söyleyeyim, doğrudan İsveç hükümetinin gönderdiği silahlar, PKK'nın ele geçirilen cephanelerinde ortaya çıkıyor. Bu sene, daha önce 120 milyon dolar civarında gönderdikleri desteği İsveç'in güya DEAŞ'a karşı mücadele anlamında 326 milyona kadar çıkaracakları söyleniyor. Biz PKK'nın herhangi bir yerini yok ettiğimizde, herhangi bir mağarada onun cephanesini bulduğumuzda, bunun içerisinde Avrupa ülkesinin silahlarını gördüğümüzde buradaki ilkesizliğin ve tutarsızlığın adını koyarız. Hele bunun bir NATO ülkesi olması asla kabul edilemez. ABD'yi de uyarıyoruz bu konuda ve Fransa'yı da uyarıyoruz. Bu yanlışlığa yenilerinin eklenmesi gibi bir duruma asla müsaade edemeyiz. Siz kendi ülkenizin vatandaşlarından silah toplayacaksınız, benim ülkemin vatandaşlarını öldüren bir terör örgütüne bu silahları vereceksiniz. Ondan sonra da bizden "şöyle bir karar aldık" diyerek buna katılmamızı bekleyeceksiniz. Cumhurbaşkanımız tarafından açık ve net bir şekilde ifade edildi. Burada çelişkiyi gidermesi gerekenler onlardır. İkincisi Sayın Biden'ın Türkiye'ye gelip gelmemesi kendi takdiridir, ben ona bir şey söyleyemem. Müttefikler arasındaki bu meselenin yoğun bir şekilde gerek telefon diplomasisiyle gerek yüz yüze konuşulmasının her zaman faydalı olduğu açıktır. Şunun bilinmesi lazım, mesele Türkiye'nin ikna edilmesiyle ilgili değildir. Herhangi bir devlet başkanı Türkiye'nin ikna edilmesinden bahsediyorsa mesele Türkiye'nin ikna edilmesi gibisinden bir denklem içerisine alınamaz. Mesele yeni üye olmak isteyenlerin terör örgütlerine verdiği desteğin kesilmesi için o ülkelerin ikna edilmesidir, bir. İki, mevcut ülkelerin de terör örgütlerine verdiği desteğin kesilmesidir. Buradaki durum, eğer bir genişlemeden bahsediliyorsa, bu genişleme çerçevesinde buna aday olan ülkelerin terör örgütlerine desteği kesme konusunda ikna edilmeleridir. Türkiye'nin haklı güvenlik gerekçelerinin tatmin edilmesidir. Bu tatmin edildiği zaman zaten mesele yoktur."

'BUNUN ALKIŞLANMASI DOĞRU DEĞİL'

Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ABD Kongresindeki konuşmasına ilişkin değerlendirme yapan Çelik, "Miçotakis'in orada kendi ulusal tarihini, Amerikan tarihine referans vererek anlatma biçiminin Yunan medyasında da nasıl eleştirildiğini gördüm. Yunanistan'ın geçmişteki siyasi figürlerinin Amerika'nın yolunu izledikleri yaklaşımının nasıl eleştirildiği iyi değerlendirilmesi gereken bir konu. Hangi kongrede kim, ne için alkışlanmış bu çok önemli değil. Ama burada bazı çelişkiler var. Biz tabi Amerikan Senatosu'nu önemsiyoruz. Bir kongrede, bir müttefikinizin başka bir müttefikinize söz söylediği zaman bunun alkışlanması doğru değil" dedi.

'HAKKI GASP EDİLEN KKTC'DİR'

Başka parlamentolarda "Türkiye'ye silah vermeyin diye yalvarmanın" utanç verici bir şey olduğunu söyleyen Çelik, Kıbrıs meselesine ilişkin, "Kıbrıs meselesinde de hakkı gasp edilen KKTC'dir. KKTC egemen bir devlettir, onlar duymasa da bu böyledir. Türkiye ile konuşacaklar, Türkiye ile meselelerini çözecekler. İsterse dünyanın bütün parlamentolarında alkışlansınlar" ifadesini kaydetti.

'İLETİLEN TALEPLER SİSTEMATİK ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLİYOR'

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.