HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, geçtiğimiz gün 'terör propagandası' suçlamasıyla aldığı ceza Yargıtay tarafından onandı ve milletvekilliği düşecek. Gergerlioğlu, kendisine verilen cezaya ilişkin TBMM'de basın açıklaması düzenledi. Açıklamasında boyun eğmeyeceğinin vurgusunu yapan Gergerlioğlu, "Herkesin uğradığı ihlali dile getirdim ve şimdi cezalandırılmak isteniyorum. Bu yeni değil. Orta Çağ’da da aynısı vardı. Galileo, engizisyondan çıkarken şöyle diyordu; evet, farklı bir şey söyledim ama dünya yine de dönüyor" ifadelerini kullandı.
Gergerlioğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Ben de bunu söylüyorum; bana verilen bir ceza var ama Türkiye’de insan hakları ihlâli var, işkence var, insan kaçırma var, çıplak arama var, cezaevi ihlalleri var, hasta mahpuslar, hamile tutuklular var, çocuk, bebek cezaevlerinde. Bunları söyledim. Yanlış mı? Hepsi gerçek. Türkiye’de Kürt meselesi var. Türkiye’de adil olmayan bir şekilde; kanla, çatışmayla, ölümle, çatışmayla çözülmeye çalışan bir Kürt meselesi var. Israrla adil ve eşitlikçi bir anlayışın çözüm olacağını söyledim, suç mu? İnsanların ölmesi iyi bir şey mi? Barış, hayat, kardeşlik, can… Benim söylediklerim bunlardı. Bunları söyledim ve söylemeye devam edeceğim. Hiçbir ceza beni bundan vazgeçiremez.
"Üç günlük dünya hayatı için davamdan, insan hakları ihlalinden vazgeçeceksem… Kimse benden böyle bir şey beklemesin. Üç kuruşluk dünya için ben zalimlerin zorbalıklarına boyun eğecek bir insan değilim. Buradan herkese ilan ediyorum. Siz zindanlara atabilirsiniz, milletin verdiği vekaletlere saldırabilirsiniz ama hakkı, hakikati söylememe engel olamazsınız. Vallahi de billahi de susmayacağım. Kocaeli’de 90 bin kişinin oyuyla seçildim. HDP milletvekili olarak seçildim ve Ankara’ya geldim. Tehdit, şantaj bizim üzerimizdeydi. Terörist ilan ediliyorduk ama biz boyun eğmedik ve yolumuza devam ettik ve şu anda cezalandırılmaya çalışılıyoruz. Ben KHK’yle ihraç edilmiş bir hekimim. 30 yıldır hekimim. Benim için hayat, can önemlidir. Bunlar için canımı feda ederim.
"Kocaeli'de dedim bu mahkemede bozulur onandı. İstinafta döner dedim onaylandı. Artık Yargıtaydan döner dedim orada da onaylandı. Şerh yazan hakim alenen "Bu nasıl bir karardır" diyerek 16 sayfa şerh düşmüş
Ben insan hakları savunucusu olarak Çözüm Süreci öncesi Kürt meselesi çözülmeli diyordum. Yıllardır Kürtler mazlumdur, bu düzelmeli dedim. Ben Kürt olduğum için bunu söylemedim ki. Ben Türk’üm ama insan hakları savunucusuyum. Kürt’ten önce ben müdahil olmalıyım. Türkiye’de sorunlar böyle çözülür arkadaşlar. Benim hayalim topyekûn birinizin diğerinin hakkını sahiplendiği bir Türkiye’dir. Benim davam budur. O yüzden ben Kürt meselesi hakkında yıllardır konuşuyorum. İlk defa bugün konuşmuyorum ki. Çözüm Süreci’nde konuştum, “Ne güzel konuşuyorsun” dediler. Akiller Kocaeli’ne geldiğinde, temsiliyetini biz yaptık. Bizden istediler. Kocaeli Valiliği, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü bir dediğimizi iki etmediler. Çünkü çözüm sağlanmalı diyorlardır. Çözüm Süreci bitti, biz aynı şeyleri söylemeye devam etmemize rağmen şeytan olduk. Ben insan hakları savunucusuyum.
"Türkiye hâlâ Kürt meselesi konuşuyor, hâlâ Meclis’ten atmaya çalışıyor. 20 yıl önce atıldılar. Aynısını bu topluma tekrar yaşatmaya çalışıyorlar. Yazıklar olsun. Bir adım ileri gidemediler.
"Sosyal medya mesajları paylaşıyordum. Paylaştığım bir mesajda suçlandım. Kardeşlik diyordum. Gençlerin ölüleri yan yana duracağına, dirileri yan yana dursun dedim. Kürt meselesinde diyalogu önerdim. Bundan dolayı mesleğimden açığa alındım. 13 Ekim 2016’daki soruşturma yürüdü ve bugün Şubat 2021’de benim tüm haklarımı gaspeden bir hâle dönüştü. KHK’yla ihracıma yol açan o paylaşımım daha sonra mahkemede savcı tarafından suç unsuru olmayan bir paylaşım olarak nitelendirildi ama ben o paylaşımdan dolayı ihraç edildim, lince ve hakarete uğradım. İşimden ihraç edildikten sonra aylarca işsiz kaldım. Çünkü devlet tarafından fişlenmiş, terörist ilân edildim.
"Düşünün, bir haberi retweet ediyorsunuz ve terör örgütü propagandasından 2,5 yıl hapis cezası alıyorsunuz. Olacak iş mi bu? O yayın organlarının hiçbirine bir erişim yasağı getirilmedi. Hâlâ yayında bu haber. Onlar devam ettiriyor, ceza almıyor, dava açılmıyor. Zaten dava açılacak bir şey yok. Orada barış çağrısı var. Murat Karayılan, Yenikapı süreci var iken 20 Ağustos 2016’da, eğer ki bu ülkede demokrasi, barış, insan hakları deniliyorsa tekrar Çözüm Süreci’ne dönelim diye gazetecilere demeç vermiş. Devlet adım atarsa barış 1 ayda gelir diye haber sitelerinde çıkmış. Ben de alıp bunu retweet ettim. Ne var bunda? Bir haberdir, barış çağrısıdır.
"AYM’nin bu kararda ihlâl bulacağını aklı başında herkes biliyor. Ben vekilliğimi bırakmam. Bana vekilliği zalimler vermedi. Haksızlıkla, belden aşağı vurmakla kimse bunu yapamaz. Mutlak suretle AYM kararının beklenmesi gerektiğini söylüyorum.
"Çok zulümler yaşayan Sayın Enis Berberoğlu sonrasında Meclis’e geri dönmüştür. Siz ikinci bir Enis Berberoğlu’na yaşatılan rezaletin yaşanmasını mı istiyorsunuz? Anayasa Mahkemesine bugün başvuruyoruz. İnanıyorum ki en kısa sürede AYM Başkanlığı bu kararı iptal edecektir.
"Son olarak bir ayet-i kerime ile bitirmek istiyorum; İbrahim Suresi 42’nci ayette Allah-u Teala der ki “Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma, Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor”