Ömer Koç: Bu düzen şimdi tehdit altında

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, ''İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan, 70 yıl boyunca tarihte eşi benzeri olmayan bir ekonomik kalkınma ve barış ortamının keyfini sürdük. Ancak bu düzen şimdi tehdit altında'' dedi.

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmede bulunan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, ağustos ayında finansal piyasalarda yaşanan çalkantı ve sonrasında ortaya çıkan nakit sıkışıklığının şirketler kesiminin bilançosunda önemli bir tahribat yarattığını söyledi.

Koç, şirketler, bankalar ve kamunun gelecek 12 ayda yaklaşık 175 milyar dolarlık dış borç ödemesiyle karşı karşıya olduğunu aktararak, gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırım iştahının zayıflığı, Türkiye'nin ve şirketlerin kredi notlarının düşürülmesi ve bazı uluslararası siyasi belirsizlikler nedeniyle ihtiyaç duyulan yabancı para cinsinden kaynaklara erişimin oldukça zor olacağını belirtti.

'BU DÜZEN ŞİMDİ TEHDİT ALTINDA'

"Ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu yatırımların yeniden başlayabilmesi için yatırım ortamının hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için iyileştirilmesi gerekiyor" diyen Koç, "Tüm yatırımcılar hükümetin açıklayacağı yapısal dönüşüm ve ekonomik istikrar programını merakla bekliyor. Programda hedeflerin ve sorumluların belli olması, programın bir takvime bağlanması ve sonuçların şeffaf bir şekilde izlenmesine imkan verilmesi, güvenin artmasını sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

Koç, şöyle konuştu:

"İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan, 70 yıl boyunca tarihte eşi benzeri olmayan bir ekonomik kalkınma ve barış ortamının keyfini sürdük. Ancak bu düzen şimdi tehdit altında. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, serbestleşme, küreselleşme ve çok uluslu iş birliğine dayalı ekonomi politikasını yaratan gelişmiş ülkeler, bugün, refahı başka ülkelerle paylaşmak yerine, içe kapanmaya meylediyor. Amerika'nın liderlikten çok, patronluk etmeye çalıştığı tek kutuplu düzen dağılırken farklı siyasi, ekonomik ve toplumsal modellere sahip, Çin, Rusya ya da Hindistan gibi aktörlerin söz sahibi olmaya başladığı yeni bir dünya düzeni kuruluyor"

Jeopolitik rekabetin küresel gündemi giderek daha fazla belirlediğini belirten Koç sözlerini şöyle sürdürdü: "Hala sonu görünmeyen Suriye savaşında ve son olarak Ukrayna krizinde de görüldüğü üzere, Rusya bölgesel ve küresel nüfuzunu artırmaya çalışıyor. İran ve Çin'le ilişkilerini güçlendiriyor. Ekonomik ve siyasi gücün yanında, yeni jeopolitik rekabetin önemli bir unsuru da teknolojik üstünlük. Araştırmalara göre dünyanın en büyük 20 teknoloji şirketinin çoğu Amerika, bir kısmı da Çin merkezli. Amerika'yı fevkalade rahatsız eden unsurların başında da Çin'in dünyadaki teknolojik üstünlüğü ele geçirme çabası geliyor. Zira önümüzdeki yıllarda ancak teknoloji ve insan gücünü etkin kullanan şirketler ve ülkeler dünyada söz sahibi olabilecek. Hal böyleyken ülkemizin yüksek katma değer yaratan bir üretim yapısına geçmesi, yeni dijital çağda bizi rekabetçi kılacak ortamı hazırlaması gerekiyor"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

Warren Buffett, Apple'daki Büyük Satışı Açıkladı: Piyasa Değerini Etkileyen Hamle
Batı Akdeniz İhracatı Nisanda Yükselişte: Çin'e Artan Satışlar Öne Çıkıyor
Zam oranı belirlendi! Emekli maaşı için iki olası senaryo bulunuyor
Temmuz ayında en düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
Altın borcu olanlar için korkutucu bir uyarı geldi! ABD'li dev banka tahminlerini paylaştı