Her yıl haziran ayının son haftası olarak belirlenen Onur Haftası için Türkiye'nin çeşitli yerlerinde Onur Yürüyüşü düzenleniyor. LGBTİ+'ların hakları için düzenlenen yürüyüşe Eskişehir'den katılan öğrencilerin yurt hakları ellerinden alındı ve aldıkları burslar kesildi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Sefa Uyar'ın haberine göre, yürüyüşte bulunan öğrencilerden soruşturma kapsamında talep edilen savunmada, söz konusu yürüyüşte LGBTİ+ bayraklarının sallandığı vurgulanarak yurttan çıkarma cezasının uygulanması gerektiği aktarıldı. Ardından Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYGM), öğrencileri yurttan çıkardı. Ayrıca, KYGM bursları da kesildi.
Yürüyüşte bulunan lise öğrencilerine de disiplin soruşturmaları açıldığını ve kısa süreli okuldan uzaklaştırma cezası verildiğini söyleyen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, öğrencilerin, cezaların kaldırılması için yargıya başvurduğunu kaydetti. Çakırözer, konuyu Meclis gündemine taşıdı ve Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Çakırözer, bakan Kasapoğlu’na “Son beş yıl içerisinde KYK yurtlarından atılan ve bursları kesilen öğrenci sayısı nedir? Öğrenciler hangi gerekçelerle yurtlardan atılmış ve bursları kesilmiştir” sorularını yöneltti.
Adaletsizlik
Çakırözer, barınma ve burs hakkının bir şantaj aracı olarak kullanıldığını kaydederek şunları söyledi:
“İstanbul, Ankara, Eskişehir ve diğer illerde verilen yurttan çıkarma, burs kesme cezalarının tek amacı, üniversite gençliğine gözdağı vermek, susturmak, sindirmek. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmak için gerçekleştirilen barışçıl protestolar anayasal bir haktır. Öğrencilerin katıldıkları eylemler gerekçe gösterilerek burslarının kesilmesi, yurtlardan atılması anayasa ihlalidir, adaletsizliktir”
Geçtiğimiz haftadan beri "Barınamıyoruz" ismi altında başlayan, üniversite öğrencilerinin yurt ve kira fiyatlarına protesto için gerçekleştirdiği eylemlerde birçok öğrenci gözaltına alınmıştı. Konuya ilişkin olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, birçoğunun terör örgütü ile iltisaklı olduğunu belirtmiş ve " 4'ünün de 'beni çok seven' LGBTİ üyesi olduğu tespit edildi." ifadelerinin kullanmış ve söz ettiği terör örgütleri ile LGBTİ+ kavramını bir tutmuştu.