Orta Akdeniz'de düzensiz göçmenlerin yaşadığı trajedilerin son örneği, 23 Nisan'da Tunus'un Sfax kenti açıklarında meydana geldi. Bir tekne kazasında 19 göçmenin hayatını kaybetmesiyle birlikte, yıl başından bu yana bölgede yaşamını yitirenlerin sayısı 510'a ulaştı. Avrupa'ya yönelik göç akınında yaşanan tehlike ve ölüm vakaları, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor.
Orta Akdeniz'deki düzensiz göç sorunu, son yıllarda Avrupa'ya yönelik göç akımlarının önemli bir parçası haline geldi. Bu güzergahta, özellikle Tunus, Libya ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinden denize açılan göçmenlerin hayatlarını riske atan zorlu yolculuklar gerçekleşiyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Orta Akdeniz'de yaşanan trajik olayların sıklığını ve ölüm vakalarını düzenli olarak takip etmekte.
Son olarak, 23 Nisan'da Sfax kenti açıklarında meydana gelen tekne kazası, 19 düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Bu acı olay, Orta Akdeniz'de yaşanan göç krizinin vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. İtalya'nın Lampedusa Adası'na ulaşmaya çalışan bu göçmenlerin cansız bedenlerine ulaşılması, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bu trajik duruma çekti.
Orta Akdeniz rotası, Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenler için riskli bir yolculuk sunmakta. Bu rotada, Avrupa'daki sivil toplum kuruluşlarının (STK'lar) önemi artmakta, çünkü Avrupa devletleri sıklıkla güvenli liman sağlamakta gecikmekte ya da reddetmektedir. Ancak, son zamanlarda İtalya'da yapılan yasal düzenlemeler nedeniyle STK'lar da faaliyetlerini yürütmekte zorlanmaktadır.
Her yıl, teknelerin alabora olması veya aşırı kalabalık nedeniyle birçok göçmen Orta Akdeniz'de hayatını kaybetmektedir. Bu trajik durum, sadece göçmenlerin yaşamını riske atan zorlu yolculukların bir sonucu değil, aynı zamanda uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde müdahale etmesi gereken bir insani kriz olarak da değerlendirilmektedir.