Anadolu Kültür çalışanları ve akademisyenlere yönelik gözaltılarda, “Gezi Eylemleri için ihbarda bulunduğu” öne sürülen eski asker Murat Papuç açıklama yaptı. “Akademik çalışmaları nedeniyle bazı kişilerle görüşmeler yaptığını” söyleyen Papuç, soruşturmaya konu edilen ifadelerdeki isimlerin kendisi tarafından ihbar edilmediğini söyledi.
MURAT PAPUÇ'TAN YENİ DİLEKÇE
Konuyla ilgili olarak Murat Papuç'tan dikkat çeken bir hamle geldi. Papuç, soruşturma savcısına bir dilekçe yazarak, bunu da basınla paylaştı.
Pabuç “Ekte yer alan dilekçeyi, soruşturma dosyasına eklenmesi için bahsi geçen ve kamuoyunda ‘Kavala ve İkinci Gezi soruşturması’ olarak bilinen soruşturmanın savcısına iletmiş bulunuyorum. Kamuoyuna duyururum” notuyla basın mensuplarına e-mail attı.
Papuç, verdiği dilekçede, Gezi Direnişi’ne kendisinin de katıldığını ifade ederken, "Bu olayların, uluslararası kurum ve kuruluşların yönlendirmesi ve hatta finansmanıyla yapılmış olduğu iddiasının benim adımı taşıyan ifadelerle temellendirilmesini asla kabul etmiyorum" dedi.
Papuç verdiği ifadesinde, bu ifadelerin kendi görüş ve tanıklığını yansıtmadığını ve bir manipülasyonun ürünü olduğunu iddia etti.
Papuç, “Son dönemde adları çok sık gündeme gelen bu nitelikteki kişi ve kurumları dahi ihbar etmem ve ceza uygulanmasını istemem söz konusu değildir” diye belirtti.
Papuç, alınan ifadenin kendisiyle ilgili olmadığını ileri sürerken, şunları söyledi:
“Üzerinde çalıştığınız soruşturma dosyasında kullanılan ve bana ait olan bir ifadeden söz edilmektedir. 2016 yılında akademik ilgi alanımda bulunan konularla ilgili görüşlerimi ilettiğim bazı emniyet mensuplarının, bu konulardaki görüşmelerimizden hareketle çeşitli konular hakkında bana sordukları bazı soruları yanıtladığım görüşmelerim oldu. Bu görüşmeler herhangi bir biçimde ifade verme yahut ihbar niteliği taşımamıştır.
Belirttiğim yetki sahiplerinin gerek gördükleri makamları bilgilendirmek üzere hazırladıklarını söyledikleri bir Görüşme Tutanağı’nı o tarihte imzaladım. Kopyası bana talebime rağmen verilmemiştir ve belgenin hukuki bir niteliği taşımadığı söylenmiştir.
Bugün yürüttüğünüz soruşturma kapsamında basına yansıyanlar bu belgenin hazırlanmasının ve şahsıma imza ettirilmesinin bir manipülasyon amacı taşıdığını göstermektedir. Benden alındığı iddia edilen bilgi ve görüşlerin benimle ilgisi yoktur”
'ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM'
"Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki görevine psikiyatrik uygunsuzluğu gerekçe gösterilerek son verilmiş bir subayım" diyen Papuç, "'Askerlik yapmak için uygun görülmeyen' psikolojik özelliklere sahip olduğum saptanmış ve ordudan uzaklaştırılmıştım. Şimdi bu niteliklere sahip olan benim bir soruşturmada kaynak/dayanak yapılmasını anlayabilmiş değilim" dedi.
“İhbarcısı ya da tanığı olmayı hiçbir biçimde kabul etmeyeceğim bir davaya bu şekilde çekildiğimi düşünüyorum. Soruşturmanız açısından, psikiyatrik durumu belgelerle tespit edilmiş bir kişi olduğumu tekrar hatırlatıyorum” diye belirten Papuç, dilekçesinde, "2013 Haziranı’nda memleket sathından yaşanmış olayların yabancı ülelerin gerçekleştirdiği bir operasyon olarak gösterilmesini kabul etmiyorum” diye belirtti.
Papuç yürütülen soruşturma çerçevesinde bu uyarıların dikkate alınmasını talep etti.
İşte Murat Papuç'un savcıya verdiğini belirttiği o dilekçe:
TKP Genel Sekreteri Kavala soruşturmasındaki o ifadeye ne dedi
NE OLMUŞTU?
Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Kavala soruşturması dosyasında ‘ihbarcı’ olarak yer alan ismin eski asker Murat Papuç olduğunu yazmıştı. Papuç’un, “TKP’li emekli asker” olduğunu belirten Oğur, Papuç’un 2016 yılında verdiğini belirttiği ifadesi için, “İfadesinde önce çözüm süreci için faaliyetler yürüten STK’lardan dert yanmış, sonra konuyu Gezi’ye getirip, hem çözüm süreciyle ilgili faaliyetlerin hem de Gezi’nin arkasındaki finansörün ismini vermiş; Osman Kavala” demişti. TKP ise yaptığı açıklamada Pabuç’un 2015 yılı itibarı ile parti ile bağlantısının kesildiğini duyurmuştu.