Osmanlı ve Cumhuriyet'te yapılmayan Fetih kutlaması ilkelliğini Demokrat Parti yönetimi başlattı

Fetih kutlaması ilkelliği yükselerek devam ediyor. Oysa İstanbul'un fethinin yıldönümü Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kutlanmadı.Osmanlı Devleti'ndeki ilk kutlama, bugünkü siyasal islamcılığın...

Fetih kutlaması ilkelliği yükselerek devam ediyor. Oysa İstanbul'un fethinin yıldönümü Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kutlanmadı.

Osmanlı Devleti'ndeki ilk kutlama, bugünkü siyasal islamcılığın temellerini attığını söyleyebileceğimiz, gerici ve özgürlük düşmanı II. Abdulhamit döneminde yapıldı. Meşrutiyet'in ilanından (1908 Devrimi) sonra da İttihat ve Terakki Fırkası yönetimi, 1914 yılında ilk büyük kutlmayı düzenledi.

Dünyanın topyekün bir savaşına doğru gittiği, İngiltere öncülüğündeki sömürgesi ittifakın Osmanlı topraklarına yönelik büyük bir saldırıyı başlatılmak üzere olduğu günlerde, bu savaşa hazırlanmak ve toplumu Batıya karşı birleştirici bir motif etrafında toplamak amacıyla, yapılan bir kutlamaydı bu. Devlet eliyle yapılan ilk büyük kutlama da (1914) bu oldu.

Bu büyük kutlamanın gerçek amacı ise, savaşa hazırlanan Osmanlı Devletinin donanmasını güçlendirmek için halkın desteğini ve yardımını sağlamaktı. Çünkü, Abdulhamit kendisine karşı kullanılacağını düşündüğü Osmanlı donanmasını büyük bölümünü Haliç'te çürütmüştü.

Nitekim 1914 kutlaması, Bahriye Nazırı Cemal Paşa liderliğinde yapılmış, "İstanbul'un Bahriye sayesinde fethedildiği belirtilerek" halka donanmaya yardım etmesi için çağrı yapılmıştı. Bu törenin baş konuşmacısı Cemal Paşa, önemli konuşmacısı ise İttihatçıların ünlü hatibi ve ajitatörü Ömer Naci'ydi. Bu konuşmalar dönemin gazetelerinde geniş şekilde yer aldı.

ORTAÇAĞ HUKUKU

Fetih, ortaçağ hukukuna dayalı bir olgudur ve döneminin hukukuna göre de meşrudur. Ancak, esas olarak silah zoruyla başka toplumlara ait bir kenti, toprağı ya da ülkeyi ele geçirmek anlamına gelen fetih, çağızızda ve modern hukukta meşru değildir. Güçlünün güçsüzü ezmesi ve topraklarını zorla ele geçirimesi anlamına gelen fetih, bugün uluslararası hukuk bakımından suçtur. Kültürel bakımdan fetihçiliği savunmak ise ilkelliktir.

Çünkü, yüzyıllarca önce silah zoruyla aldığınız bir kentin ya da toprak parçasının aynı yöntemle sizden geri alınabileceğini de kabul etmek demektir. Bu tutum yaşadığı toprakları hala yurt/vatan olarak benemsememiş olmak onlamına gelir.

FETİH KUTLAMASI DP'NİN ESERİ

Cumhuriyet döneminde ise fetih kutlanmamıdığı gibi, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in bu yönde verdiği bir kanun teklifi de Meclis'te reddedilmiştir. Tanrıöver, 1914 kutlamalarına katılan ve törende konuşma yapan isimlerden biridir. 

Cumhuriyet döneminde ilk kutlama, Türkiye gericiliğinin önünü açan Demokrat Parti iktidarı döneminde, 1953'te yapıldı. İlk kutlamalar, halkın ilgi göstermemesi nedeniyle sönük geçti. Kutlamalar resmi değil fiili olarak yapılıyordu. Bu konuda, yani Fetih gününü resmi olarak kutlamayı düzenleyen bir kanun da yoktu.

Fetih kutlamaları, 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonra kaldırıldı. Daha sonra sağcı iktidarlar döneminde zaman zaman kutlansa da sadece İstanbul Belediyesi'nin bir etkinliği olarak kaldı.

Fetih kutlamaları, 1970'li yıllardan sonra esas olarak dinci ve muhafazakar parti ve siyasal grupların etkinliğine dönüştü. AKP iktidarı döneminde de yeniden fiili olarak resmi bayram gibi kutlanmaya başladı.

Bu yıl, 29 Mayıs'ta İstanbul'un 563'üncü Fetih yıldönümü -ki bu tarih de yanlıştır- Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ve dinci-mezhepçi bir anlayışla siyasal islamcı bir gösteri şeklinde kutlanıyor. Törenler, Recep Tayyip Erdoğan'ın şovuna dönüştürülmüş  durumda.

FETİH KUTLAMASI KANUN TEKLİFİ MECLİS'TE REDDEDİLDİ

Tarih Dergisi'nin fetih kutlamalarının tarihine ilişkin yazısı şöyledir:

ilişkin "II. Abdülhamit döneminde İstanbul’un fethinin ilk kez bir defalığına mahsus olmak üzere kutlandığını görüyoruz. İttihatçılar döneminde ilk resmi bayramın Meşrutiyetin ilan edildiği tarihin kabul edilmesine rağmen fethe de ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Mehmet Reşat döneminde padişahın, fethin gerçekleştiği gün Fatih’in mezarının ziyaret edilmesi geleneğini başlattığını bugünkü Kadırgalar Caddesi’nde yeniçeri kıyafetleri giymiş askerlerin yürütüldüğünü görüyoruz. Bu kutlamada Mehteranda unutulmuş marşları seslendirmiştir.

"Cumhuriyet döneminde İstanbul’un fethi ile ilgili hiçbir girişimi göremiyoruz. Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde mecliste fethin kutlanmasına yönelik bir önerge verildiğini, fakat kabul görmediği bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde fetih kelimesinin “zapt'' kelimesi ile geçmesi de bir tesadüf değildir. 

"İsmet İnönü, Cumhurbaşkanlığının ikinci yılında 500. Yılında Fetih kutlamaları için önce kanun çıkarılması, Fatih’ten kalma eserlerin restore edilmesi ve kutlamalar için hazırlık yapılması ile ilgili çalışmaların başlatılması istenmiş, fakat bu girişimlerden bir sonuç çıkmamıştır. Şemsettin Günaltay’ın başbakanlığı döneminde kapalı bir salonda fetih kutlaması yapılmış, Fakat ilk büyük kutlamaları başlatan 14 Mayıs 1950’de iktidarı devralan Demokrat Parti olmuştur.

"Demokrat Parti'nin 1953’deki kutlamalara fazla ilgi göstermemesi şaşırtıcıdır. Fakat bu tarih aynı zamanda fetih kutlamalarının benimsendiği bir tarihtir. İlk defa İstanbul’un değişik semtlerinde ayrı programlar yapılmış, bu programlara halk ilgi göstermiştir. Halkın kutlamalara katılmadığı tek program ise İstanbul Üniversite’sinde yapılan Fetih Balosu’dur. 

"29 Mayıs 1960’da fetih kutlamaları askeri yönetim izin vermediği için yapılamamıştır. 1960’dan sonra fetih kutlamaları İslamcı ve muhafazakar çevrelerce yapılmış, 1994 Belediye seçimlerinden sonra İstanbul Belediyesi de fetih kutlamalarını organize etmiştir."

FETİH GÜNÜ OLARAK 29 MAYIS DOĞRU MU?

'Fetih günü kutlaması' de­yince, bir konuya da öncelikle açıklık getirmekte fayda var: Osmanlı, İstanbul'un fethini, günümüzde oldu­ğu gibi, Miladi 29 Mayıs'ta değil, Rumi 29 Mayıs'ta kutluyordu. Hal böyle olunca, tö­renlerin gerçekleş­tirildiği Rumi 29 Mayıs günü, Mi­ladi olarak, 11 Haziran'a denk ge­liyordu. Yani daha açık bir ifadeyle,  İstanbul'un fethi 11 Hazi­ran'da kutlanıyordu.

Nitekim o dönemde Fransızca yayımlanan ve Mila­di takvimi temel alan 'Monite­ur Oriental' gazetesinin, fetih günüyle ilgili olarak, "11 Hazi­ran 1453; İstanbul'un fethinin yıldönümü kutlanıyor" başlığı­nı kullandığını görüyoruz.

Çok görkemli geçen 11 Haziran 1914 tarihli kut­lamalar, dönemin gazetelerinde de geniş bir şe­kilde yer almıştı.

Son olarak belirtelim; İstanbul'un fethine ilişkin hadis de tartışmalıdır. Hz. Muhammed'e ait olduğu belirtilen sözlerin ciddi bir kaynağı bulunmuyor.

Fetihin, "Ortaçağı kapatıp Yeniçağı açtığı" görüşünü ise, Türk tarihçiler dışında Dünyada kabul eden kimse olmadığı gibi, bu iddiayı destekleyecek tarihsel bir gerekçe de yok.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Kızılcık Şerbeti'nin Giray'ı Kaan Taşaner'den Feyza Civelek'e Öyle Sözler Etti Ki!
Gözleriniz Ne Kadar Keskin? Fotoğraftaki Komandoyu Kaç Saniyede Bulabileceksiniz?
Memur ve Emekli Maaş Zam Hesabı Yeniden Değişti! Zam Oranları Ne Olacak?
ATM'de Para Kabusu! Bazı Banknotlar Kabul Edilmiyor mu?
Yatağınızda Rahatlarken Para Kazanma Fırsatı! Araştırmaya Katılın