İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Hacı Ş. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmaya Haci Ş.’nin eşi Hacer Ş. ve mağdur A.Ş. katıldı. Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Haci Ş. savunmasında, “Evladına kıyacak kadar cani bir baba değilim. Evime ve aileme bağlı bir insanım. Cezaevinde kaldığım süre boyunca ailem zor durumdadır. Ben suçu işlemiş olsaydım kızım ve ailem ziyaretime gelmezdi. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
SKANDAL SAVUNMA
Sanık avukatı, “Müvekkilim öldürme kastıyla hareket etmemiştir. Terbiye etmek kastıyla hareket etmiştir. Tokatladığı varsayılsa bile öldürme kastıyla hareket etmemiştir. Müvekkil kızına terbiye amacıyla kızmıştır. O sırada atlayacağım demesi üzerine atlarsan atla demiş olsa bile öldürme kastı olarak kabul edilemez. Suçun unsurları oluşmamıştır. Müvekkilimin beraatini ve tahliyesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Mağdur A.Ş.’nin avukatı sanıktan şikayetçi olmadıklarını belirterek tahliyesini talep etti.
“KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS”
Mahkeme heyeti Haci Ş.’yi “Cebir ve tehdit altında kızını intihara yönlendirerek kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalmasından dolayı önce müebbet hapis cezasına indiren heyet, ardından ‘iyi hal indirimi’ uygulayarak 8 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti. Mahkeme, Haci Ş.’nin tahliyesine karar vererek yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına hükmetti.