Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olan Isparta’daki Eğirdir Gölü sulak alanı betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya. Özel hükümlerle koruma altında olan ve hayvan otlatmanın bile yasak olduğu göl kıyısına, otelin ardından şimdi de camii yapılıyor.
Demet Sargın'ın BirGün2de yer alan haberi şöyle:
Beyşehir Gölü’nün ardından Türkiye’nin en büyük tatlı su kaynağı olarak bilinen gölün çevresi birinci ve üçüncü derece doğal sit alanı ve sulak alan olarak koruma altına alındı. Ayrıca 2012 yılında yalnızca Eğirdir Gölü’ne özel olarak ‘Eğirdir Gölü Özel Hükümleri (EGÖH) çıkarılarak özel koruma maddeleri de konmuştu. Gölde başlayan bu inşaatlar ise bu hükümlerin sadece lafta kaldığının en güzel kanıtı.
Herhangi bir bilgilendirme tabelası bulunmayan ve bir dernek tarafından ‘hayır’ için yaptırıldığı ileri sürülen cami inşaatı tepkiyle karşılandı. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Isparta-Eğirdir Temsilcis ve emekli akademisyen Erol Kesici cami yapımına karşı olmadıklarını ancak caminin koruma alanı içerisinde yapılmasının doğru olmadığını belirtti.
Kesici, “Burası cami yapılacak yer midir? Başka yer mi yoktu? Burası ne belediyenin ne de şahısların malı değildir. Gölün alanıdır ve koruma altındadır. Mahallede cami yapılacak başka araziler varken ne amaçla olursa olsun inşaat izni bulunmayan bir alanda ibadethane yapmak en çok inanca zarar verir” diye konuştu.
HAYVAN OTLATMAK BİLE YASAK
Haziran 2012’de yürürlüğe giren Eğirdir Gölü Özel Hükümleri’nin, göl koruma alanıyla ilgili kısmında yer verilen hükümlere göre göl yeşil kuşaklama bölgesinden itibaren 270 metre genişliğindeki alandaki kullanım özetle koşulları şöyle sıralanıyor:
“Piknik, plaj ve mesirelik alan oluşturmaya içme ve kullanma suyu su alma noktasına 300 metreden daha yakın olan yerlerde izin verilemez. Bu alanda yeni hiçbir sanayi kuruluşuna ve turizm tesisine izin verilmez. Bu alanda yeni tarım alanları açılamaz. Rehabilite edilecek tarım alanlarında İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü görüşleri doğrultusunda organik tarıma geçilecektir. Bu alanda otlatmaya izin verilmez. Mecburi teknik tesisler ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren uygulamalar dışında, bu alanda hafriyat artığı, moloz ve inşaat malzemesi dökülmesine izin verilmez.
Bu alanda yapılacak olan düzenlemelerde beton kaplama kullanılamaz ve bu alanları düzenlemek amacıyla doldurma ve kurutma işlemi yapılarak arazi kazanılamaz. Bu alandaki doğal plajlarda, su-atıksu altyapıları ile sökülüp – takılabilir malzemeden oluşan ahşap-prefabrik çay ocağı veya kantin, soyunma-giyinme kabini dışında yapılara izin verilmez ve yapıların kapalı kısımlarının toplam alanı 100m2’yi geçemez. Onaylı imar planları kapsamında yoğunluk arttırıcı veya kirlilik artırıcı yönde imar planı değişikliği yapılamaz.”