Özel okullarda kayıtlı olup ancak belirli zamanlarda gelip sınavlara katılan "hayalet" öğrenci iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Özellikle küçük yaşta kız çocuklarının bu durumda olduğu belirtilirken, eğitimciler ve yetkililer bu durumu büyük bir endişeyle karşılıyor. Öğrencilerin sınav kaygısı ve tarikat baskısı altında olduğu ifade edilirken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da sorumluluk üstlenmesi çağrısı yapılıyor. Bu tartışmalar, eğitim sisteminin derin sorunlarına işaret ediyor.
Bazı özel okullarda ilköğretim çağındaki ancak okula gitmeyen "hayalet" kız öğrencilerin olduğu iddia ediliyor. Eğitimciler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Meclis'e "Bu büyük bir suç" diyerek çağrıda bulunmuş durumda.
Haberlere göre, bu "hayalet öğrenciler" genellikle sınav zamanları veya müfettiş ziyaretleri gibi belirli durumlarda okula gelmektedir. Bu öğrencilerin çoğunluğunun sınav odaklı çalışmak isteyen 12. sınıf öğrencileri olduğu belirtiliyor. Ancak, zorunlu eğitim yaşında olan ve okula kayıtlı görünen küçük kız çocuklarının da bu durumda olduğu ifade ediliyor.
Bazı öğretmenler, çalıştıkları kurumlardan istifa etmelerinin sebebinin, bu "hayalet öğrencileri" yoklama listesinde var yazmak istememeleri ve bu duruma tepki göstermeleri olduğunu belirtiyorlar. Bir öğretmen, bu durumu "12. sınıf öğrencilerinin sınav kaygısı sebebiyle okula gelmek istememesi" olarak açıklıyor. Özellikle küçük yaştaki kız öğrencilerinin bu durumda olması, tarikat baskısı altında oldukları ve dini eğitimle beyinlerinin yıkanabileceği endişesini doğuruyor.
Gelir kaygısı olan az öğrencili özel okulların, bu duruma başvurduğu ifade ediliyor. Öğretmenler, velilerin okul yönetimiyle anlaşma yaparak bu durumu kabul ettiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın da bu duruma göz yumduğunu belirtiyorlar. Müfettişlerin okullara gelip cezalar kesmesine rağmen, durumun değişmediği ifade ediliyor.
Bir öğretmene göre, bu durum lise son sınıflarda daha yaygın olsa da, tüm kademelerde mevcut.