CHP'li kurmaylar, seçmenin iktidara bir uyarıda bulunduğunu belirtti: "Yerel yönetimler el değiştirdi. Doğru kadro ve adaylarla yönetim sağlandı. Ülkedeki adaletsizliklere olan tepkinin yanı sıra, özellikle büyükşehirlerdeki geçim sıkıntısı da seçmenin tercihlerine yansıdı."
Partililer, Türkiye ittifakı söylemiyle birleştirici bir dil kullanarak seçmeni CHP etrafında topladıklarını ifade etti. "Bu seçim, Kürt ve milliyetçi seçmenin sadece belirli partilere oy verdiği algısını kırdık. CHP'ye de oy verilebileceğini kanıtladık. İYİ Parti'nin saldırgan dili, insanların AKP ve MHP'nin dilinden bıkmış olmasıyla kontrast oluşturdu" şeklinde değerlendirme yapıldı.
Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre, 1989 yerel seçimlerini anımsatan kurmaylar, "Verilen oyların tamamının CHP’ye verilmediğini, tepki oylarının etkisi olduğunu biliyoruz. Başkanlarımızın çok iyi çalışmasını sağlayarak verilen oyların hakkını vermek istiyoruz" dedi. Bu kapsamda Yılmaz Büyükerşen’in başında olduğu yerel yönetimden sorumlu koordinasyon biriminin aktif olacağını vurgulayan partililer; her başkanın beş yıl boyunca etkili çalışması için genel merkezin süreci takip edeceğini söyledi. Ayrıca hiçbir belediyede işçi kıyımının olmayacağının altı çizildi.