İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sedat Peker arasında arabuluculuk yaptığı, Peker'in yayınladığı telefon görüşmesi kayıtları ile ortaya çıkan Hadi Özışık'ın, Soylu'ya övgüler yağdırdığı Ocak 2020 tarihli videonun ortaya çıkmasının ardından bu kez de, 2011 yılında, "Süleyman Soylu'nun dostluğunu bana da nasip eyle Rabbim!" diye dua ettiğini aktaran bir başka yazısı gündeme geldi.
Özışık, Soylu'nun henüz AKP'ye geçmediği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ağır eleştirilerde bulunduğu günlerde kaleme aldığı, "Süleyman Soylu için AK Parti'ye gidecek diyen soysuzlar utanacak mı" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Şakir Süter öldüğü gün...
Ellerimi açıp dua ettim:
-Süleyman Soylu'nun dostluğunu bana da nasip eyle Rabbim!
Öyle bir dostluk ki...
Öyle sıkı ki...
Şakir Abi'nin göz işaretiyle...
Umre'ye gitti...
Dua için...
Şakir Abi "git" dedi çünkü..
Süleyman Soylu, Başakşehir'de oturuyor.
Şakir Süter ise, Kozyatağı'nda Acibadem Hastanesi'nde yatıyordu.
Soylu, hergün ama hergün, üşenmeden Şakir Abi'sinin başucunda belirdi.
Ne istediyse onu yaptı.
Son nefesine kadar...
Gözlerini bu dünyaya kapatana kadar yanında oldu.
Mezarını kendisi kazdı.
Defin işlerini o halletti.
Özetle, dostluğun gerektirdiği her şeyi yaptı.
Ben de o günden sonra Soylu'yu daha çok sevdim, Şakir Abi'ye yaptığı dostluğun aynısını istedim.(Soylu için) Dediler ki:
-AK Parti'ye oynuyor.
Dedim ki:
-Hayır!
İnat ettiler, ısrar ettiler...
Soylu'nun soysuzluk yapacağını söylediler.
Bugüne bakıyoruz, asıl soysuzlar cirit atıyor orada burada.
Süleyman Soylu ise, partisinden ihraç edilen bir genel başkan olarak yerinde duruyor.
Hem de gelen ciddi tekliflere rağmen.
Milletvekili olmak mı?
İlkeli olmak mı?
Süleyman Soylu, kararını ilkeli olmaktan yana koydu.
Kimsenin boyunduruğu altına girmedi.
Dahası, Demirel'in deyişiyle, dava arkadaşlarının başını öne eğdirmedi.
O dik...
Arkadaşları dim dik...
Peki Soylu'ya rakip olmak için yakıp yıkan, kırıp döken sevgili Aytun Çıray, senin de başın dava arkadaşlarının ki kadar dik mi?
Yoksa dava mazide mi kaldı?"