Geçtiğimiz yıl 4 Haziran’da İzmir’den İstanbul’a giden hemşire Şebnem Köker, erkek arkadaşıyla 6 Haziran’da kaldığı bir pansiyonun camından demir korkuluklar üzerine düşerek hayatını kaybetmişti. Köker’in ölümüne ilişkin açılan davada baba Abdullah Köker, yıllarca teknik ressamlık yaptığını ve teknik olarak kızın o açıyla düşme ya da atlama imkanının olmadığını iddia etti. Genç kadının erkek arkadaşı Timuçin B’ ise arkadaşlarına, “O atlamak isterken tutmaya çalıştım ancak tutamadım” demişti.
“BEN BİR SERİ KATİLİ ÖNLEMEYE ÇALIŞIYORUM”
Köker, kızının baygın vaziyetteyken erkek arkadaşı tarafından pencereden demir korkulukların üzerine atıldığını öne sürerek şunları söyledi:
Ben başından beri bu olayın bir cinayet olduğunu söylüyordum. Şahsın verdiği ifadelerin hepsi çelişkili. Bana söyledikleri farklı, ifadeleri farklı. Şahıs hakkında müebbet hapis isteniyor lakin adam şu an dışarıda. O adam tutuklanmadıkça benim için iyi bir gelişme olmayacak. Ben intikamcı bir adam değilim. Bu adamın 50 sene ceza evinde yatmasıyla içim rahatlamayacak. Bu adamı idam etseler bile benim kızım geri gelmeyecek. Ben, bir seri katili önlemeye çalışıyorum. Bir sonraki kişi belki bu şahsın karısı olabilir, içimizden birinin karısı veya kızı olabilir. Bir cinayet bu kadar rahat işleniyorsa bu şahıs bunun arkasını getirir. Bu adamın serbest gezmesi tehlike. Belki de bu adamın karısının hayatını kurtaracağım. Ben adalet istiyorum. Televizyonlarda kadın cinayeti haberlerini görüp üzülürdüm lakin bu olayın bizim başımıza geleceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. Kadın cinayetlerin bu kadar pembeleştirilmeye çalışıldığını bilmiyordum. Kızımın olayı pembeleştiriliyor. Kadınların işi çok zor. Bu işler hiç uzakta değilmiş”
“BU ŞEKİLDE DÜŞMESİ FİZİK KURALLARINA AYKIRI”
“Olay yerinin fotoğraflarına bakıyorum, olay anında pencerelerin durumları, ölçümler belli. Olayla ilgili bir çizim yaptım. Gerçek ortamın 28’de 1’ini kağıda resmettim. Şahıs bana, ‘Kızınız panjurun kenarında bağdaş kurup oturuyordu’ diyor. Benim kızımın zaten yükseklik korkusu var. Kızım pencereden demir korkulukların üzerine düşüyor. Oturduğu söylenen yerden korkuluğun olduğu kısma düşmesi mümkün değil. Oturduğu yerden düşse zaten alttaki açık olan panjur kızı engeller, ayrıca ahşap panjur olduğu için illa ki deforme olur lakin bir sürtme bile yok. Kız düşerken hiç ses çıkarmamış. Bence kızım ses çıkartacak durumda değildi. Zaten yukarıda baygın olduğunu düşünüyorum. Şahsın kızımı elleriyle çıkarıp korkuluk demirleri hizasından aşağıya bıraktığını düşünüyorum. Çevredeki insanlar bir kez ‘pat’ sesi duymuş. İki kere ses duysa, panjura çarpıp düştüğünü düşüneceğim. Kızım çapraz bir şekilde oraya fizik kurallarına göre düşemez. Bunu yapmak benim işim değil lakin olayın açığa çıkması için uğraşıyorum”
“3 AY SONRA GELEN TELEFONUN SARJI YÜZDE 80 ve BİR ÇİZİĞİ BİLE YOK”
“Kızımın telefonunun olaydan saatler önce sahilde düştüğünü söylüyorlardı lakin buna inanmıyorum. 3 ay sonra kızımın telefonu bana geri geldi. Bence telefon o güne dek şahsın elindeydi. Telefonu yollayanlar, telefonu sahildeki kayalıklarda bulduğunu söylüyor lakin ne tesadüftür ki 3 aydır yok olan telefonun yüzde 80 şarjı vardı. Telefonda çizik bile yoktu. İçinde de sim kart yoktu. Kızımın düştüğü yerde yanında kulaklık bulunuyor. Telefon yoksa bu kulaklık nereye takılıydı? Telefonun akşam 18.00 gibi düştüğü söyleniyor lakin Şebnem akşam arkadaşlarıyla mesajlaşmış. Kayıtlara göre kızım, 23.06’da arkadaşı ile mesajlaşıyor ve sonra sim kart telefondan çıkartılıyor. 23.09’da otelden çıkıp tek başına sahile gidiyor. 45 dakika sonra geri geliyor. Kızımın çıplak ayakla koştuğu görüntüler var. Oteldeki tanıklar, şahsın bağırarak küfürlü konuştuğunu, ancak bu küfürleri kızıma mı yoksa telefondaki birilerine mi söyleyip söylemediğini bilmediklerini belirtiyor. Bu karmaşa, ancak çapraz sorgu ile çıkabilir. Kızım arkadaşına anormal bir ortamda olduğuna dair mesaj atmış. Onu kurtarması istenmiş lakin bu mesajlar maalesef önemsenmedi.”
SON GÖRÜNTÜLERİ DİKKAT ÇEKTİ
Şebnem Köker’in, gece saatlerinde otel önünde dakikalarca erkek arkadaşı ile konuştuğu, sokakta gidip geldikleri görüldü. Genç kadının yine gece saatlerinde koşarak otele girmesi de görüntülere yansıdı.