Papa, Lüksemburg ve Belçika'yı kapsayan dört günlük gezisinin ardından bugün Vatikan'a döndü. Uçaktaki gazetecilere yaptığı açıklamalarda, önemli konulara değindi.
Bir gazetecinin, Lübnan'da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelik suikastte 900 kilogramlık bombalar kullanıldığına dair haberleri hatırlatması üzerine, İsrail'in Lübnan ve Gazze'deki eylemlerinin aşırı olup olmadığını sordu. Papa, "Orantısız bir durum ortaya çıktığında, ahlaki sınırları aşan baskıcı bir eğilim belirir. Bir ülke, herhangi bir ülkeyi kastederek, gücüyle bu tür eylemleri 'üstün' bir şekilde gerçekleştirdiğinde, bu ahlaka aykırı eylemlerdir" dedi. Ayrıca, savaşta bile korunması gereken bir ahlakın var olduğunu vurguladı.
Papa, her gün Gazze'deki Katolik cemaatiyle irtibat kurduğunu ve oradaki insanlardan Gazze'deki zulmü dinlediğini belirtti. Kürtajla ilgili olarak ise tartışmaya açık bir konu olmadığını, bunun bir cinayet olduğunu ifade etti. "Bir insan öldürülüyor. Bu süreçte yer alan doktorlar, izin verin bu kelimeyi kullanayım; onlar kiralık katillerdir. Bu konuda tartışma yoktur. Kadınların yaşamı koruma hakkı vardır, ancak doğum kontrol yöntemleri farklı bir meseledir. Şu an sadece kürtajdan bahsediyorum ve bu konuda tartışma kabul edilemez. Üzgünüm ama gerçek bu" şeklinde konuştu.
Belçika'da Katolik Kilisesi'nde istismara uğramış mağdurlarla bir araya geldiğini hatırlatan Papa, bu mağdurları dinlemenin bir görev olduğunu ifade etti. İstismar mağdurlarına yardım etme sorumluluğunun altını çizen Papa, "İstismara uğrayanlara bakmalıyız ve istismarcıları cezalandırmalıyız. Bu bir eğilimdir; psikiyatrik bir hastalıktır ve bu yüzden onlara tedavi sağlamalı ve izlemeliyiz. Belçikalı piskoposlara korkmamalarını ve cesur adımlar atmaları gerektiğini söyledim. Gerçek utanç, olayları örtbas etmektir; asıl utanç budur" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, istismar vakalarına dair Vatikan bünyesinde bir birim olduğunu ve bu birimin etkin bir şekilde çalıştığını savundu.