AGS Global Araştırma'nın patronlarla yaptığı araştırma sonuçlarına göre, iş dünyası bu yıl "adli tatil" olmasını istemiyor. 1000'den fazla iş insanıyla yapılan görüşmelere göre, koronavirüs sürecindeki hukuki riskler ve uyuşmazlıklarla ilgili de önemli sonuçları içeriyor.
Altıntaş Hukuk ve Danışmanlık'tan yapılan açıklamaya göre, AGS Global Araştırma işbirliğiyle yapılan araştırma sonuçları, iş dünyasının adli tatilin ertelenmesini ya da iptalini istediğini söylüyor.
Mücbir sebep ve alacakların güvenli tahsilini en önemli risk alanı olarak gören iş dünyası, kendi işletmesini ise salgın sonrası hukuki risk altında görmüyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu koronavirüs sebebiyle hukuki bir uyuşmazlığın oluşmadığını ifade etse de bu süreçte ticari ilişkilerde uyuşmazlıkların başı çektiği görülüyor.
Katılımcıların yüzde 60,6'sı işletmesini salgın kaynaklı bir hukuki risk altında görmüyor. Kovid-19 kaynaklı hukuki bir risk görülmese de ticaret hayatında karşılaşılacak hukuki sorunlara karşı iş dünyasının yarısı önlemini almış görünüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 57,4'ü sürekli hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti alıyor. Vu kişilerin neredeyse hemen hepsi (yüzde 93,8) aynı hizmeti almayı sürdüreceğini söylüyor. Hizmeti almayan her 10 iş insanından biri de hukuki danışmanlık hizmetini sürekli almayı düşünüyor.
Katılımcılar üç hukuki riskin altını çiziyor
Araştırma kapsamında salgın sürecinde katılımcıların üzerinde durduğu üç hukuki risk alanı; sözleşmelerdeki mücbir sebep düzenlemesi (yüzde 42,6), iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları (yüzde 41,8) ve alacakların güvenli tahsilat yöntemleri (yüzde 41) olarak öne çıkıyor.
Tüm ticari ilişkilerde sözleşme kullanımı (yüzde 37,8) ve çek-senet uygulamaları (yüzde 34,3) diğer risk alanları olarak dikkat çekiyor.
Bu sonuçlar, iş dünyasının salgın etkisiyle sözleşmelerin mücbir sebeplerle uyarlanması ve iş sağlığı-güvenliği endişesi taşıdığını gösteriyor. Tespitler aynı zamanda yargı sistemine yeni iş yükü geleceğini ortaya koyuyor.
Katılımcıların yüzde 61'i yargı faaliyetlerinin durmasının işletmelerini hiç etkilemediğini belirtirken, olumsuz etkilediğini belirtenlerin oranı ise yüzde 34,7. Ancak buna rağmen araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin yüzde 72,1'i aksayan yargı hizmetlerinin telafi edilmesi için adli tatilin 2020 yılı için iptal edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Salgın nedeniyle hukuki uyuşmazlık oluşmadı
Araştırmaya katılanların yüzde 82,1'i salgın nedeniyle hukuki bir uyuşmazlığının oluşmadığını ifade ederken, hukuki uyuşmazlıkların yoğunlaştığı alanlar ise ticari ilişkiden kaynaklı uyuşmazlıklar (yüzde 37,8), işçi-işveren arası uyuşmazlıklar (yüzde 35,6) olarak öne çıktı.
Bir başka önemli sonuç ise araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin üçte ikisinin "işten çıkarma yasağı" kalktıktan sonra da personelinin işine son vermeyi düşünmediği oldu.
Araştırma kapsamında iş dünyasına yargıdan beklentileri de soruldu. Katılımcıların yüzde 64,9'u haksız olduğu durumda bile adaletin hızla tecelli etmesini talep ederken, yavaş işleyen adalet sisteminin iş süreçlerinin finansman maliyetlerini olumsuz etkilediğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 94,8 oldu.
"İş insanları yargı sistemine iki mesaj veriyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Altıntaş Hukuk & Danışmanlık Başkanı Av. Kerim Altıntaş, iş insanlarının araştırma kapsamında yargı sistemine ilişkin önemli iki mesaj verdiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Bunlar: Uzayan yargı süreçlerinin işletmelerinin finansman maliyetlerini olumsuz yönde etkilediği ve 2020'de adli tatil uygulamasının yapılmaması. Ankete katılanların verdiği cevaplardan Kovid-19 sonrasında en çok karşılaşılacak hukuki ihtilafların 'mücbir sebepten kaynaklanan sözleşmelerin uyarlanması' ile 'alacaklarının tahsili' olacağıdır. Bir başka çarpıcı sonuç ise iş dünyasının üçte biri haksız dahi olsa adaletin hızlı tecellisini talep etmesidir."