Peki patron ve imparator nerede?

Aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da bulunduğu 18 kişiyi dolandırdığı iddia edilen Denizbank Büyükdere Şubesi müdürü Seçil Erzan ile birlikte 6 sanığın yargılanmasına başlandı.”

Yukarıdaki cümle 10 gündür Türkiye’nin konuştuğu dolandırıcılık davasının başlayan duruşmalarıyla ilgili çıkmış haberlerden alındı.

Denizbank Büyükdere Şubesi, Denizbank Genel Müdürlüğü’ne 1400 metre uzaklıktaki bir şube.

Dolandırıcılık “Fatih Terim Fonu” adıyla yapıldı.

Peki bu davada kim yok?

Fatih Terim ve Denizbank.

Adıyla insanların dolandırıldığı iki isim Fatih Terim ve Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş bu davanın hiçbir yerinde yoklar.

Banka Müdürü Seçil Erzan ve şube müdür yardımcısıyla birlikte bankayla ilgisiz dört kişinin içinde olduğu altı sanık arasında da, müşteki olan 16 kişi arasında da yoklar.

Hatta daha da ilginci adları kullanılarak yapılan dolandırıcılığın iddianamesinde ifadeleri bile yok!

Önce Fatih Terim’e bakalım.

Savcılık bu dolandırıcılık soruşturmasını 7 Nisan 2023 günü dolandırılan işinsanlarından Bülent Çeviker’in avukatı vasıtasıyla yaptığı başvuru üzerine başlatmış.

Çeviker, tabii önce bankaya şikayetçi olmuş fakat banka da Seçil Erzan’a ulaşamadığınu söyleyince savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.

Üç gün sonra Seçil Erzan Çorlu’daki sitedeki bir evde gözaltına alınmış.

Neden Çorlu? Çünkü Erzan 10 yıl Denizbank Çorlu şubesinde şube müdürlüğü yapmış.

Ama herhalde bankanın aklına onu orda bulmak gelmemiş olacak ki bankanın ulaşamadığı kendi şube müdürüne savcılık üç gün sonra ulaşmış.

İlk ifadesi 11 Nisan’da alınmış.

Erzan ilk ifadesinde her şeyi üzerine almış. Borsada 2011’de batırdığı parasını yerine koymak için başladığı fakat sonra sarpa saran ponzi sisteminin nasıl çöktüğünü açıkça itiraf etmiş.

Kendi bankası aleyhinde tek kelime etmeden.

Ama Seçil Erzan, 3 Mayıs 2023’de savcılığa ilk ifademe eklemek istediklerim var diyerek ikinci bir ifade daha verdi ve banka yetkililerinin ona ulaştığını, soruşturmanın zimmetten açılmaması için ifade vermesini istediğini uzun uzun anlatmış.

Peki bu ifadede adı geçen herhangi birini savcılık çağırıp soru sordu mu? Hayır. Bu iddialarla ilgili ifade haricinde iddianamede bir araştırma veya soruşturma var mı? Hayır yok.

Peki ne var?

Tam da Seçil Erzan’ın ifadesinde banka yetkililerin kendisinden ısrarla istedikleri suç ayrımı var. Yani iddianamedeki suç bankacılık zimmeti değil, nitelikli dolandırıcılık.

Bir de iddianamenin en sonundan bir paragraf okuyalım:

“Şüpheliler Denizbank A.Ş., Seçil Erzan, Hessam Al Qassım, Shyayne Nelson, Bjron Lenzmann, Ahmed Mohammed Aqil Qassim Lqassım, Aazar Ali Khwasa, Burcu Çalıklı, Derya Kumru, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu Hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanununda düzenlenen Bankacılık Zimmeti suçu bakımından BDDK’nın 18/08/2023 Tarihli “Yazılı Başvuruda Bulunulmasına Yer Olmadığına” şeklindeki kararına istinaden muhakeme şartının yerine getirilememesi sebebiyle ek takipsizlik kararı verilmiştir.”

BDDK, yazılı başvuruda bulunmaya gerek görmeyince banka ve bankanın tüm yönetimi soruşturmanın haricinde kalmışlar.

Üstelik bu karar Seçil Erzan’ın bankayı suçladığı ifadesinden ve soruşturmanın başladığı tarihten dört ay sonra alınmış.

İsimleri geçen yabancılar Denizbank’ı 2019 senesinde satılan BAE bankası Emirates NBD Bank PJSC’den bankanın yönetim kuruluna giren üyeler. Hakan Ateş, 1997’den beri Denizbank’ın kurucu genel müdürü.

Mehmet Aydoğdu ise genel müdür yardımcısı.

İddianamede bu iki ismin geçtiği bir yer daha var. Müştekilerin ifadeleri. Aralarında Arda Turan, Emre Belezoğlu, Semih Kaya, Selçuk İnan, Fatih Terim’in damadı, kızı ve yeğeninin olduğu müştekiler onlara güvenerek para yatırdım diyerek Hakan Ateş ve bazıları yardımcısından şikayetçi olmuşlar.

Ama şu şikayetler de ifadelerinin alınmasına bile yetmemiş.

Peki ya Fatih Terim?

Bütün ifadelerden Fatih Terim’in fondan haberdar olduğu hatta kızının ve damadının da fona para yatırdığı anlaşılıyor.

Ama hem kızı, hem damadı hem de yeğenin para koyduğu ve dolandırıldığı için şikayetçi olduğu bir soruşturmada Fatih Terim’in adı yok.

Alınan ve hiçbir ilgisi olmadığını söylediği ifadesi iddianameye konulmaya bile gerek görülmemiş.

Furbolcular, ağızbirliği yapmış gibi fona Fatih Terim değil, Hakan Ateş’in adına güvenerek girdiklerini söylemişler. Yani Fatih Terim’i soruşturmanın haricinde tutmaya çalışmışlar.

Anlaşılan savcılık da Fatih Terim ve Hakan Ateş’e dokunmadan bir iddianame yazmış.

Magazini bırakıp, neden BDDK’nın yazılı başvuru yapmadığı ve neden patron ve imparatora bu işin bir türlü değmediğini sorgulamak gerek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.