Şiirimizin annesi, Türkçenin en incelikli şairi, kadın özgürleşmesinin yolunu hayatıyla ve şiirleriyle açan Gülten Akın polis tarafından dövülerek öldürülen genç gazeteci Metin Göktepe için yazdığı “Anneler İlahisi”nde şöyle der: “Anneler olmasa kim kimi severdi / saklı tuttun o insanı insana bağlayan güvenci / yollar boyu, eskitilmiş alanlarda / solgun bir bedeni gezdirmedin Metin’in annesi.”
Kaybedilenlerin bazen kimsesizler mezarlığında bulunduğu da oluyor ama çoğu hiç bulunamıyor, bulunamadı. Kaybedilen kişilerin yakınları da 1995 Mayıs’ından bugüne İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda her Cumartesi saat 12’de oturma eylemine başladılar. Seslerini duyurmak, sorunu kamuoyuyla paylaşmak, duyarlılığı artırmak için başlatılan bu eylemler kararlı biçimde, yağmurda çamurda, karda kışta, ayazda, yağmurda soğukta sıcakta devam etti. Çoğu kez polis müdahalesiyle karşılaşan ve“Cumartesi Anneleri”adıyla anılmaya başlayan kitle ne yazık ki 700. Buluşmayı gerçekleştiremedi. Galatasaray Meydanı kayıp annelerine yasaklandı. İnsan Hakları Derneği’nin katılımı ve katkılarıyla sürdürülen eylemler şimdi derneğin Beyoğlu’ndaki binası önünde basın açıklaması biçiminde gerçekleştiriliyor.
Türkçenin kadın haklarına en duyarlı kalemlerinden, kadın hareketinin öncülerinden sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülünü özellikle bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak hem doğal hem de çok anlamlı olur diye düşündük. 2019 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, kayıpları kayıbımız, acıları acımızdır duygusuyla, yılmaz Cumartesi Anneleri’ne saygıyla, hayranlıkla sunuyoruz.