Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde başlatılan tarihi çeşmelerin yeniden suya kavuşması çalışmaları, Türkiye'de ilk olarak Burdur'daki Sagalassos Antik Kenti'nde Antoninler Çeşmesi'nde başlamış, ardından Kibyra Antik Kenti'nde Anıtsal Çeşme'de devam etmiştir. Son olarak, Antalya'daki Perge Antik Kenti'nde yer alan 1800 yıllık Kestros Çeşmesi de suya kavuştu.
Antalya'nın Aksu ilçesinde yer alan ve Pamfilya bölgesinin başkenti olan Perge, 1946 yılında Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından kazı çalışmalarına başlanmış ve günümüzde Prof. Dr. Şebnem Sedef Çokay Kepçe başkanlığında sürdürülmektedir. Tunç Çağı'na kadar uzandığı düşünülen antik kent, Helenistik dönemde dünyanın en zengin ve en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilmiştir. UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan bu antik kentteki en önemli yapılarından biri olan Kestros Çeşmesi'nin su akıtma çalışmaları, yaklaşık iki yıl süren titiz bir restorasyon sürecinin ardından tamamlandı.
Roma dönemine ait olan ve İmparator Hadrianus tarafından inşa edilen bu tarihi çeşme, nehir tanrıçası Kestros'u simgeleyen bir heykelle süslenmiştir. 1800 yıl sonra yeniden su akıtılmaya başlanan çeşme, Aksu Belediyesi'nin sağladığı arazözle yapılan ilk testlerin başarılı olmasının ardından, Devlet Su İşleri (DSİ) kanalından su çekilerek yeniden hayata geçirilmiştir.
Perge Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Aytaç Dönmez, çeşmedeki su akıtma çalışmalarının 2022 yılında başlatıldığını ve sistemin çalışır durumda olduğunu belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle bu projeyi hayata geçirdiklerini vurgulamıştır. Ayrıca, bu çeşmenin, Türkiye'deki su akıtan üçüncü antik çeşme olduğunu ve Sagalassos ile Kibyra'dan farklı olarak, çeşmenin devamında yer alan 700 metrelik lüks su kanalı ile öne çıktığını ifade etmiştir.
Henüz kapsamlı bir restorasyon yapılmayan çeşme, çevresindeki kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından restore edilecektir. Ayrıca, bu yapının yalnızca bir çeşme değil, aynı zamanda antik kente ulaşan bir kapı yapısı olarak da işlev gördüğü belirtilmiştir. Dr. Dönmez, çeşmenin suyla yeniden buluşmasının Antalya turizmi için büyük bir öneme sahip olduğunu ve bu canlılığın şehre katkı sağlayacağını ifade etmiştir.