Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rudaw'a röportaj verdi. Röportajda öne çıkan konu, Kürt sorunu oldu. Perinçek, Kürtlerin birey olarak hak sahibi olduğunu ama topluluk olarak olmadığını savunarak "Kürtler, Türk milletinin ve Türkiye vatandaşlarının bir parçasıdır" ifadelerini kullandı.
"Öcalan silahları bırakın diyebilir"
PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında da konuşan Perinçek, "Bir müddet sonra Öcalan, Türk devletinin emriyle çıkıp silahları bırakın da der. Dedirtirler ona yani" diye konuştu.
"Kürtlerin en iyi bildiği dil Türkçe"
Anadilde eğitim konusu hakkında da konuşan Perinçek, Kürtlerin en iyi bildiği dilin Türkçe olduğunu savundu ve "Biz çocuklarımızın profesör olmasını, avukat olmasını, komutan, general, doktor olmasını istiyoruz diyorlar. Bunu Kürtçe ile değil, hepimizin ortak dili olan Türkçe ile diyorlar. Mesela KESK’in yaptığı araştırmalar var. Anadiliniz nedir diye sorduğunuz zaman, Diyarbakır halkının, bölge halkının, biliyorsunuz KESK PKK’ya yakın bir örgüttür, vatandaşın yüzde 60-70 Türkçe diyor. Sebebi şu, Kürt ana babadan doğmuş olsa bile toplum içinde en iyi bildiği dil Türkçe. Kürtlerin de en iyi bildiği dil Türkçe. Tarihi sebeplerini tartışmıyorum. Ama Kürtçe devlet kurulmadığı için geçmişinde, bir eğitim geleneği, üniversite geleneği olmadığı için çok gelişmemiş. Bir de parçalar var tabi. Kurmanci, Zaza, soran gibi farklı lehçeler var. Onun için Mazgirt’teki bir Kürt on kilometre ötedeki bir Kürtle farklı konuşuyor ve yine Türkçe konuşuyorlar" ifadelerini kullandı.
Perinçek, ulusların kendi kaderlerini tayin haklarını reddetmediklerini ancak Kürtlerin ayrılmak istemediklerini savunarak, "Kendi kaderini tayin hakkı demek ayrılmak demek değil. Soralım bu gün Türkiye’de ayrılmak isteyenlerin sayısı yüzde 4-5ü geçmez. İkiyi bile geçmez. Ben de görüşüyorum insanlarla. Diyarbakır Cezavinde de kaldım. Orada da konuştum insanlarla" diye konuştu.
Perinçek'in röportajından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor"
Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor. Demin de belirttim, yaşadığımız dönemi şöyle tanımlayabiliriz. Atlantik sisteminden kopuyor ve Amerika'nın Türkiye üzerindeki gücünün ağırlaştığı bir dönemden geçtik. 2014’ten sonra o dönem bitti. Biz 2014’te Silivri duvarını yıktık ve o bir özgürleşme başlangıcı. Başında da biz vardık. Türkiye olarak FETÖ üzerine yürüdük ve Amerika’nın Türkiye içindeki gladyosunu yerle bir ettik ve onları hapislere tıktık. Türkiye aynı zamanda Amerika'nın piyonu olan PKK’ya karşı da başarılı bir mücadele yürütüyor. Dolayısıyla Türkiye, Amerika ile dünyada ön cephede silahla savaşan bir ülke. Tabi bu sancılı dönemin problemleri var. Ama özgürlükten bahsederken Amerika gladyosuna, FETÖ’ye özgürlük diyorsak onlara özgürlük yok. PKK’ya diyorsak ona da özgürlük yok. DEAŞ’a diyorsak onlara da özgürlük yok. Ama onları tasviye eden Türkiye gerçek özgürlüğüne kavuşuyor, yani Amerika'dan kurtuluyor, Amerika zincirlerini kırıyor. O bakımdan bunu bir özgürleşme dönemi olarak görebiliriz. Ekonomik olarak haklısınız. 41 yıldır Amerika’nın dayattığı ekonomik programın sancıları var. Borca battı Türkiye, Şimdi o borç batağından çıkmayı önümüze koyuyoruz. Bir de dış güvenlik tehditleri var Doğu Akdeniz’den gelen. Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde kurduğu üsler ve oradan gelen tehditler var. Ama Türkiye komşularıyla işbirliği yaparak o tehditlerden kurtulacaktır.
"Kürt devletinin kurulması Amerika'nın işine yarar"
Kürt meselesi Amerika meselesine dönüştü. Eskiden Türkiye’de Kürt meselesi Kürtlerin eşitliği, vatandaşlarımız olarak Türkiye’de haklara sahip olmaları, demokratik haklara sahip olmalarıydı. Orada büyük mücadeleler oldu ve biz hep en öndeydik ve büyük başarılar kazandık. Demokratik hakları konusunda bakarsak, gazete çıkarmak, Kürtçe yayın yapmak, vatandaşların eşit sayılması konularında büyük kazanımlar sağlandı. Bu gün artık Kürtçe gazete tutmadı ama serbest. Biz Kürdoloji enstitüleri kurulsun diye mücadele ettik ve kuruldu. Ne kaldı geriye, Kürtlerin bağımsız devlet kurmaları kaldı. Bu doğru değil. Neden doğru değil? Çünkü böyle bir girişim, Irak’ın düzenleme ve yasalarına biz hürmet ediyoruz. Orada böyle bir şey oldu ve Kürtlerin kendi seçimine saygı duyuyoruz. Ama bölgede bir Kürt devleti olacak iş değil. Neden, çünkü Türkiye’yi, Suriye’yi Irak’ı, İran'ı böleceksiniz. Bu bir tek Amerika’nın işine yarar.