Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen "Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye için Değerlendirmeler" etkinliğinde konuşan Dr. Fatih Birol, enerji talebindeki düşüşün sebeplerini açıkladı. Birol, üretim artışı, veri merkezlerinin yaygınlaşması ve elektrik talebinin temiz enerjiden karşılanmasına odaklandığını belirtti.
Birol, dünya genelinde elektrikli araçların satışlarının hızla arttığını vurguladı ve "Talep zayıflıyor. ABD, Kanada ve Brezilya’da ciddi bir üretim artışı söz konusu. 2025 ve 2026 yıllarında Katar ve ABD’den büyük ölçekli sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) projeleri devreye girecek. Son 40 yılda inşa edilen LNG projelerinin yüzde 40’ı önümüzdeki 3-4 yıl içinde pazara girecek ve bu durum doğalgaz piyasalarını alıcıların pazarı haline getirecek. Dolayısıyla, fiyatlarda aşağı doğru bir baskı bekleniyor" ifadelerini kullandı.
"Enerjide elektrik çağına giriyoruz" diyen Birol, elektrik talebinin son 10 yılda enerji talebinden iki kat daha hızlı büyüdüğünü, önümüzdeki dönemde ise bu büyümenin 6 katına çıkacağını söyledi. Elektrikli cihazların talebinin artmasının, klimaların etkisiyle olduğunu kaydeden Birol, "ABD ve Japonya'da evlerin yüzde 90’ında klima mevcut. Hindistan’da ise bu oran yüzde 18. Gelir seviyeleri arttıkça, küresel ısınmanın etkileriyle klima alımının artması bekleniyor. Enerji verimliliği de oldukça düşük" şeklinde konuştu. Ayrıca, elektrikli araçların maliyet farklarının azaldığını belirterek bu alanda gelişmeler yaşanacağına dikkat çekti.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da, enerji arz güvenliğinin toplumsal refah ve ekonomik direnç açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. İklim krizinin en büyük risklerden biri olduğuna işaret eden Turan, "Ülkemizin karbonsuzlaşma hedefleri ve sanayi dönüşümü, fırsatlar sunuyor. Ar-Ge destekleri ve teşvik mekanizmalarının sanayimizi karbonsuzlaşma ve yüksek teknoloji üretimi yönünde desteklemeye devam etmesi gerekiyor" dedi.