Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca'nın polis müdahalesiyle kolunun kırılması soruşturmasında, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca'nın bir açıklama sırasından polis müdahalesiyle kolunun kırılması soruşturmasında, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. “Hukuka uygun” bulunan müdahaleye ilişkin Uca'nın avukatlarının yaptığı itiraz ise Batman 2. Sulh Ceza Mahkemesince reddedildi.
Açlık grevlerinin sürdüğü dönemde, 13 Mayıs 2019'da Batman'da yapılmak istenen basın açıklamasına, "valilik yasağı” gerekçesiyle izin verilmemesiyle birlikte yapılan müdahalede Uca'nın sol kolu kırıldı. Uca'nın avukatları, 14 Mayıs'ta olaya ilişkin görüntü ve hastane raporlarıyla birlikte, ilgili kolluk güçleri hakkında "işkence ve kötü muameleden ve milletvekilliği dokunulmazlığının ihlal edilerek zorla gözaltına alınmasından" dolayı suç duyurusunda bulundu.
"KANUNDA TANINAN YETKİ KULLANILMIŞ"
Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 gün sonra olaya ilişkin soruşturma ve kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. Savcılık takipsizlik kararını şu gerekçeyle açıkladı: "Kolluk kuvvetleri tarafından Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde gruba orantılı şekilde müdahale edildiği, yasak toplantının dağılmasının kolluk kuvvetlerinin görev olduğu, söz konusu olayda kanunun tanıdığı yetki kullanılmış olduğundan hukuka uygunluk sebebinin bulunduğu, bu nedenle kolluk görevleri hakkında dava açma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla..."
MAHKEME İTİRAZI REDDETTİ
Savcılığın takipsizlik kararının kaldırılması için Uca'nın avukatı Reyhan Yalçındağ'ın Batman 2'nci Sulh Ceza Hakimliğine yaptığı başvuru reddedildi. Mahkeme, savcılık kararında bir isabetsizlik bulunmadığını, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar vererek, kovuşturmanın ret kararının kaldırılması için yapılan itirazı reddetti.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURU
Uca'nın avukatı Yalçındağ, mahkemenin ret kararının ardından "toplantı ve gösteri hakkının ihlali", düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlali" ile "işkence ve kötü muameleyi önleme yasağının" ihlali başlıklarında Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yalçındağ, AYM’den olumsuz sonuç çıkması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapacaklarını söyledi. (MA)