Polonya, Avrupa Birliği ile iki yıldır devam eden yargı reformu tartışmasında Brüksel tarafından dile getirilen eleştirilere uygun düzenleme yapılacağını açıkladı.
Başbakan yardımcısı Jaroslaw Kacyznski, Polonya devlet radyosuna verdiği bir mülakatta, AB ile Polonya arasında en önemli mesele olan "Hakimler Yüksek Denetim Komisyonu'nun" kurulmasından vazgeçeceklerini ve böylece ortada bir mesele kalmayacağını söyledi.
Aynı zamanda iktidardaki PIS partisinin de lideri olan ve Polonya siyasi rejiminin en güçlü ismi olarak bilinen Kacyznski bu konuda hazırlanacak bir yasa değişikliği taslağının Eylül ayında parlamentoya sunulacağını da vurguladı.
Polonya'da merkez sağ iktidar tarafından 2019 yılında gündeme getirilen yargı reformunun en tartışmalı uygulamalarından biri, bileşiminin oluşmasında hükümetin ağırlıklı olarak söz sahibi olduğu Hakimler Yüksek Denetim Komisyonu adlı organ.
AB Polonya'daki Hakimler Yüksek Denetim Komisyonu'na neden karşı?
Avrupa Birliği bu kurumun faaliyete başlamasıyla adalet sisteminin hükümetten bağımsız bir şekilde çalışmasının mümkün olmadığı ve bu durumun Avrupa yargı normlarına uymadığı eleştirileriyle Varşova'dan bu uygulamanın değiştirilmesini talep etmişti.
Polonya hükümeti ise konunun "ulusal egemenlik" meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla bu meselenin Polonya'nın iç işi olarak algılanmasının doğru olacağı görüşünü savunmuştu.
Avrupa Birliği Komisyonu ise tavrından ödün vermeyerek konuyu Avrupa Mahkemesi'ne taşımıştı.
Polonya'da 'yargı bağımsızlığı' talebiyle protesto gösterileri düzenleniyordu.
Yaklaşık bir buçuk yıl süren yargı aşamasında Avrupa Mahkemesi Brüksel'in tavrını destekledi, yargı bağımsızlığı ilkesini AB'nin temel ilkelerinden biri olarak tanımladı ve Polonya'da kurulan bu yeni yargı organının adalet sistemine siyasetin taşınması anlamına geldiğini belirledi.
Avrupa Mahkemesi tarafından 2021 yılının haziran ayında alınan bu kararın açıklanmasının ardından Polonya hükümeti AB mahkemesine bir anlamda meydan okuyarak konuyu Polonya Anayasa Mahkemesi'ne havale etti.
Beklendiği gibi Polonya Anayasa Mahkemesi Polonya hükümeti lehine karar verdi ve Polonya ve Avrupa Birliği arasındaki ipler de kopma noktasına geldi.
Ancak Avrupa Birliği'nin ödünsüz tutumu devam etti. AB yetkilileri yargının bağımsızlığı konusunun AB'nin en önemli ilkelerden biri olduğunu vurgulayarak, ilk adım olarak Polonya'ya verilen yardımların kesileceğini ve ardından da Polonya hakkında işlem başlatılacağını açıkladılar.
Polonya neden geri adım attı?
Aslında AB içinde üye bir ülkeye karşı işlem başlatabilmek ve söz konusu ülkenin AB üyeliğini tehlikeye sokacak uygulamaları gündeme almak kolay değil. Çünkü Avrupa Birliği mevzuatı, üyelik gibi önemli konularda karar alabilmek için tüm üye ülkelerin onayını gerektiriyor.
Polonya'ya karşı alınacak sert bir kararın herhangi bir üye ülke tarafından veto edilmesi, bu kararın uygulanmaması için yeterli. Ve AB içinde Polonya'nın sıkı işbirliği yaptığı, örneğin Macaristan gibi ülkelerin Polonya'nın yanında olacağı da açık.
Ancak Polonya hükümeti iç siyasetteki gelişmeler nedeniyle sıkıntılar yaşıyor. Hükümetin Avrupa Birliği'ne karşı, AB üyeliğini tehlikeye sokabilecek sert bir tartışma içine girmesi Polonya'da hükümete puan kaybettiren bir gelişme, çünkü Polonya halkı en büyük tehdit olarak Rusya'yı görüyor.
Polonyalılar ülkenin Rusya karşısında yalnız ve güçsüz kalmasına neden olabilecek her gelişmeye sonuna kadar karşı olacaklarını siyasilere hissettiriyorlar.
Bu durum Polonya hükümetinin AB karşısında geri adım atmasının ana sebebi olarak değerlendiriliyor.