İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Bedia Akarsu 25 Şubat Perşembe günü 95 yaşında, 2008 yılından beri yaşadığı Darüşşafaka Rezidans’a bağlı hastanede hayata veda etti.
Akarsu’nun cenazesi 27 Şubat Cumartesi günü öğle vakti Teşvikiye Camisi'nden uğurlanarak Merkezefendi Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilecek.
75 yıl elinden kalem düşmeyen “Mutluluk Ahlakı'', “Felsefe Terimleri Sözlüğü'', “Çağdaş Felsefe'', “Değişen Dünya, Değişen Değerler'' gibi birçok eser bırakan, sayısız öğrenci ve akademisyen yetiştiren Bedia Akarsu’nun, son olarak Mukadder Özgeç’e verdiği söyleşilerden oluşan “Felsefe, Eğitim ve Toplum Üzerine'' adlı kitabı yayımlanmıştı. Akarsu kitapta okurlarıyla felsefeyle iç içe geçmiş yaşamını, tespitlerini paylaşmıştı.
Bedia Akarsu, Kasım 2015’te yaptığı Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen "Türkiye'de Felsefi Antropoloji Çalışmaları Sempozyumu'nda okunan son söyleşisinde felsefe hakkındaki görüşlerini şöyle dile getiriyordu:
“Felsefe soruları, sorunları, problemleri görmek ve onlar üzerinde düşünmek. Ben ilk felsefeye girdiğimde profesörler bile “Kızım sen akıllı bir kızsın'' aynen bu sözlerle “Nerden seçtin bu felsefeyi?'' Hani akıllı insan felsefe ile ne uğraşacak ki, boş şey çünkü onlara göre. Ama felsefesizde olmuyor hiçbir şey.''
Bedia Akarsu bir söyleşisinde, varlığını bağışladığı Darüşşafaka’ya verdiği önemi şöyle anlatıyordu:
“Çocukluğumdan beri Osmanlıdan kalma bu 150 yıllık eğitim kurumu ile ilişkim var. Babam ben altı aylıkken ölmüş. Abim burada okudu, bütün Darüşşafakalılar gibi yürekten bağlıydı. Onları anlayan gerçek babasızlardır. Emekli olduğumda yakınlarımdan kimse kalmamıştı, 91 yılı başında vasiyet bağışı yaparak taşınmazları, eniştem Sami Yetik’in tablolarını, ablam Mediha Akarsu’nun seramiklerini buraya bıraktım. Kitaplarımı ise, Muğla Üniversitesi’ne bağışlamıştım. 2008’den beri Darüşşafaka Rezidans’a yerleştim.''
Bedia Akarsu kimdir?
İstanbul Üniversitesi’nde 1944’te seminer kütüphanecisi olarak göreve başlayan Bedia Akarsu, Ernst von Aster'in yönetiminde başladığı doktora çalışmalarını Joachim Ritter'in yanında “Wilhelm von Humboldt’da Dil-Kültür Bağlantısı'' konulu tezle tamamladı. Arnold Gehlen ve Hans Freyer'in İstanbul Üniversitesi'nde verdiği bir dizi konferansı ve Ritter'in derslerini Türkçeye çevirdi. 1955’te Felsefe Tarihi kürsüsünde asistan oldu. 1960’da Max Scheler’de Kişi Kavramı tezi ile doçent, 1968’de profesör oldu. Felsefe bölümünün başkanlığı yaptı. 1963 - 1983 yıllarında Türk Dil Kurumu yönetim kurulunda bulundu ve felsefe terimlerinin Türkçeleştirilmesi çalışmalarında Macit Gökberk'le birlikte etkin rol aldı. Prof. Akarsu 1988 - 1989'da Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölümü'nün kurucusu olarak görev aldı.
Akarsu’nun eserleri: Wilhelm von Humboldt'da Dil-Kültür Bağlantısı, Max Scheler'de Kişilik Problemi, Modern Toplumda Kadın, Ahlâk Öğretileri I: Mutluluk Ahlâkı, Ahlâk Öğretileri II: Immanuel Kant'ın Ahlâk Felsefesi, Çağdaş Felsefe Akımları, Atatürk Devrimi ve Yorumları, Felsefe Terimleri Sözlüğü, Çağdaş Felsefe: Kant’tan Günümüze Felsefe Akımları, Atatürk Devrimi ve Temelleri, Max Scheler Felsefesi'nde Kip Kavramı ve İnsan-Olma Sorunu, Metafizik ve Din Üzerine Görüşmeler (Malebranche'tan çeviri).
Prof. Akarsu’nun makaleleri Felsefe Arşivi, Felsefe Tercümeleri Dergisi, Türk Dili, Arayış, Gösteri, Çağdaş Eleştiri ve Cogito gibi dergilerde yayımlandı.