Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ile Şişli Belediyesi’nin iş birliğiyle düzenlenen "Nazım’ı Tanımak ve Anlamak" söyleşilerinin bu yılki ilk konuğu, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Halka açık ve ücretsiz olarak Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleşen etkinlik büyük ilgi gördü. Katılımcılar arasında Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Oral, 2. Başkan Özcan Arca, Genel Sekreter Turgay Fişekçi ve çok sayıda akademisyen, öğrenci ve yurttaş yer aldı.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Oral, vakfın 1991 yılında kurulduğunu ve Nazım Hikmet’in mirasını genç kuşaklara aktarmayı amaçladıklarını belirtti. Oral, vakfın kurucusunun, Nazım Hikmet’in kız kardeşi Samiye Yaltırım olduğunu ifade etti ve Nazım Hikmet’in edebi mirasının yayılmasına yönelik çalışmaların süreceğini vurguladı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, söyleşiye 1930’lu ve 40’lı yılların Türkiye’sinin toplumsal ve edebi yapısını anlatarak başladı. Ortaylı, Nazım Hikmet’in edebiyat dünyasında hak ettiği ölçüde değerlendirilemediğini ve günümüzde hala gerektiği gibi incelenmediğini söyledi. Nazım Hikmet’in şiirlerine, Türk dilinin müzikal yapısına yaptığı katkıyı öven Ortaylı, "Nazım Hikmet Türk dilinin müzikal yapısını çok iyi kullanır ve bunu okurlarına da aktarır. Eğer Nazım Hikmet sağ olsaydı ve bugün gençlerin kullandığı Türkçeyi duysaydı, kesinlikle çıldırırdı" dedi.
Nazım Hikmet’in yalnızca sol düşünceleri benimseyenlerin değil, pek çok edebiyat tarihçisinin de takdir ettiği bir şair olduğunu belirten Ortaylı, "Nazım Hikmet’in şiirinde ayrı bir hava, ayrı bir armoni vardır. O, sadece solcuların değil, her kesimden edebiyatçının sevgisini kazanmış bir şairdir" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ortaylı, 1960'lar ve 70'lerde Nazım Hikmet’in daha geniş bir halk kitlesi tarafından benimsendiğini belirterek, "Böyle insanlar sağın solun değil, milletin şairi olurlar" dedi. Ortaylı, Nazım Hikmet’in 1951’de Sovyetler Birliği’ne sığındığı dönemde, orada kazandığı şöhreti de vurguladı. "Rusya’ya adım attığı anda eski dostları oradadır. Onu eleştirmeye çalışsalar da ona dokunamadılar. Dünyada şöhreti olan bir insanı kimse kolayca yok edemez. Nazım, Batı'dan Doğu'ya, pek çok yerde tanındı" diye konuştu.
Nazım Hikmet’in şiirlerinde tarih motifini yoğun bir şekilde işlediğini söyleyen Ortaylı, onu, Türk edebiyatında tarih konusunu en çok işleyen şair olarak tanımladı. Ortaylı, "Yahya Kemal gibi diğer şairler tarihsel motifler kullanmazlar. Nazım Hikmet ise tarihsel konuları doğrudan şiirle işler, hiçbir şairin yapmadığı bir şeydir bu. O, tarihsel konuları şiirle yazan bir şairdir ve bunun gibisi dünyada bile çok yoktur" ifadelerini kullandı.
Söyleşisinin sonlarına doğru Ortaylı, Nazım Hikmet’in sanatındaki derinliği ve dünyayı anlama yeteneğini övdü. Ortaylı, "Nazım Hikmet, yaşamadığı dünyayı ve görmediği olayları bile sanatında başarıyla tarif edebilen sıra dışı bir sanatçıdır. Türk solcularının, liberallerinin, muhafazakârlarının veya milliyetçilerinin yapamadığı bir şekilde dünyayla temas kurar" dedi. Ortaylı, özellikle Nazım Hikmet’in Sovyet ihtilalini ve diğer önemli tarihi olayları edebiyatla anlatma biçimini örneklerle açıkladı.
Söyleşinin ardından katılımcılar, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya sorularını yöneltti. Son olarak, Zeynep Oral ve Şişli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Taygun Demir, Ortaylı'ya çiçek takdim etti ve etkinlik sona erdi. Bu etkinlik, Nazım Hikmet’in edebi mirasının daha geniş kitlelere aktarılmasında önemli bir adım oldu.