Kocaeli Üniversitesi Covid-19 Laboratuvarları Sorumlusu Prof. Dr. Aynur Karadenizli, SARS CoV2 olarak bilinen koronavirüsün şu ana kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirdiğine dikkat çekerek, büyük pandemilerde ilerleyen zamanlarda iyi yönde mutasyonlar ortaya çıktığını, ancak Covid-19 virüsünün henüz bu aşamaya ulaşmadığını belirtti.
Tüm dünyayı 1 yılı aşkın süredir etkisi altına alan koronavirüs, son dönemlerde mutasyona uğrayarak bulaşıcılığını artırdı. Özellikle İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya'da ortaya çıkan mutasyona uğramış koronavirüs vakalarında bulaşıcılık yüzde 70 oranında yükseldi. Türkiye'ye de görülen mutant virüsler hakkında değerlendirme yapan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kocaeli Üniversitesi Covid-19 Laboratuvarları Sorumlusu Prof. Dr. Aynur Karadenizli, mutasyon yaşanmasının tüm virüslerin doğasında olan normal bir durum olduğunu söyledi. SARS CoV2 olarak bilinen koronavirüsün şu ana kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karadenizli, büyük pandemilerde ilerleyen zamanlarda iyi yönde mutasyonlar ortaya çıktığını, ancak Covid-19 virüsünün henüz bu aşamaya ulaşmadığını belirtti.
"Covid-19 etkeni, şimdiye kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirmiştir"
Virüste yaşanan mutasyonların hastaneye başvuran kişi sayısını yükselterek sağlık sisteminin yükünü artıracağını belirten Prof. Dr. Karadenizli, "Geçen mart ayından itibaren pandemi ülkemizin de sorunu haline geldi. Tüm dünyada büyük bir sorun ve halen yaşıyoruz bunu. Son 3-4 aydır mutasyonlar ön plana çıktı. Çünkü virüsler devamlı mutasyon geçirirler. SARS CoV2, yani Covid-19 etkeni, şimdiye kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirmiştir. Ama bunlar hastalar üzerindeki etkisi çok fazla olmayan mutasyonlardı. Son eylül ayında saptanan mutasyonun etkisini özellikle İngiltere'de gördük. İngiltere'deki mutant virüs, normal virüse göre yüzde 70 oranında daha fazla bulaşıcı. Daha bulaşıcı olmasına rağmen, virülans, yani hastalık yapıcı etkisi çok yüksek değil. Bulaşıcı olmasının sonucunda, enfekte olan hasta sayısının çok artması, sağlık kurumlarının hastalarla dolması ve çok sayıda hasta olursa, tabii ki bunların içerisinde belli bir yüzdede ağır hasta olması ve yoğun bakımların dolması bizim en çok çekindiğimiz nokta. Bu mutant virüsler sağlık sisteminin aşırı yüklenmesine ve aşırı yorgunluğa neden oluyor. Zaten sağlık çalışanları yaklaşık 1 yıldır büyük bir yorgunluk içerisinde çalışıyor. Bu büyük bir sorun" dedi.
"Büyük pandemilerde, ilerleyen zamanalrda iyi yönde değişimler olur"
Mutasyonların virüslerin yapısında doğal olaylar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karadenizli, şöyle devam etti:
"Mutasyonlar aslında virüslerin genel yapısında olan bir eylemdir. Devamlı mutasyon gerçekleşir. Şöyle düşünelim, bir fabrikada bir iş yapılıyor ve bu sırada küçük küçük değişiklikler gerçekleşiyor. Aynı şekilde, virüsler de hücre içerisinde çoğalırken birçok noktada hatalar oluşuyor. Bunlar bazen iyi yönde oluyor. Aslında büyük pandemilerde, ilerleyen zamanlarda iyi yönde değişimler olur ve sonrasında virüs hastalık yapıcı etkisi çok düşük bir hale gelir. İnsanlık da bu etkenden kurtulur. Ama biz henüz bu evrelere gelemedik. İyi anlamda mutasyonlar az da olsa var. Fakat şu an baskın olan mutasyon çok iyi bir mutasyon değil. Mutant suş diyoruz biz bunlara. İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya olmak üzere şu an 3 mutasyon var. Yarın başka bir mutasyon da çıkabilir. Umarız, iyi yönde mutasyonlarla karşılaşırız ve hastalığın yayılım hızı da düşer. Bu mutasyonlarla maalesef, bu virüse ait hücreye giriş mekanizmasında daha da kolaylaşma gerçekleşti. Bu da bulaşıcılığı çok artıran bir özellik. Bazı mutasyonlar, özellikle Güney Afrika'daki mutasyon, İngiltere'dekinden biraz daha farklı özellikler taşıyor. Bunda da bulaşıcılık yüksek. Bazı aşılama çalışmalarında, "Oluşan antikorlara karşı direnç olabilir mi?" sorusu gündeme geldi. Bu, büyük bir korku yarattı. Bu noktada RNA aşılarıyla ilgili yapılan çalışmalarda, etkinlikte büyük bir azalma olmadığını biliyoruz. Bu aşıların kullanımıyla ilgili şimdilik bir sorunumuz yok. Biz ülkemizde yaygın olarak Çin aşısı kullanıyoruz. Çin aşısıyla ilgili ise henüz yapılmış geniş bir çalışma yok."
"Önce PCR testi yapıyoruz, sonra mutant analizine geçiyoruz"
Bir kişide mutasyona uğramış virüs saptandığında yakın çevresi ve temaslılarının karantinaya alınmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Aynur Karadenizli, "Mutant bir virüs saptadığımızda, o mutant virüse sahip olan kişinin yakın çevresi ve temaslılarının mutlaka izole edilmesi lazım. Onun için mutasyonun saptanmasına çok önem veriyoruz. Bu mutant virüslerde pozitif bulduğumuz olgularla ilgili filyasyon çalışması yapılması gerekiyor. Bunun için biz laboratuvarımızda pozitif bulduğumuzda il sağlık müdürlüğüne haber veriyoruz ve bu şekilde filyasyon çalışmaları başlatılmış oluyor. Sokaktaki vatandaş, "Bende mutant virüs var mı, yok mu?" diye hastaneye başvuramaz. Öncelikle bir şikayeti olması gerekiyor. Covid-19 ile ilgili halsizlik, öksürük, ateş gibi klasik bulgulardan varsa öncelikle PCR testi ile bu kişide virüs olup olmadığına bakıyoruz. Ondan sonra mutasyon analizine geçiyoruz" diye konuştu.