Prof. Dr. Osman Erol’un Keşfi: Eşinin İsmini Verdi Yeni Çiğdem Türü

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erol, Muğla Göktepe’de keşfettiği yeni çiğdem türüne eşi Prof. Dr. Çiğdem Erol’un adını verdi. “Crocus cigdemiae Erol” ismiyle literatüre giren bu tür, çiğdem kelimesinin ilk kez Türkçe olarak bilim dünyasına kazandırılmasını sağladı

Prof. Dr. Osman Erol, çiğdem bitkisi üzerine yaptığı uzun süreli araştırmalarıyla bilim dünyasında önemli bir keşfe imza attı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi olan Erol, Muğla Göktepe’de keşfettiği yeni bir çiğdem türüne, eşi Prof. Dr. Çiğdem Erol’un adını vererek onu "Crocus cigdemiae Erol" ismiyle bilim literatürüne kazandırdı.

 

Prof. Dr. Erol, Türkiye’nin Kaz Dağları ve Uludağ gibi yüksek kesimlerinde izole kalmış çiğdem türlerinin popülasyonlarını incelerken, Muğla’da tespit ettikleri popülasyonun diğer bölgelerdekilerden hem morfolojik hem de genetik olarak farklı olduğunu keşfetti. Bu yeni tür, polen yoluyla genetik alışverişin gerçekleştiği çiçekli bitkilerin doğası gereği, diğer dağlardan izole kalmış endemik bir bitki olarak tespit edildi.

 

Crocus cigdemiae’nin en fazla 12 santimetreye kadar büyüyen, sarı çiçekli, çok yıllık ve soğanlı bir bitki olduğunu belirten Erol, bitkinin yılın büyük bir kısmını toprak altında geçirdiğini ve karın erimesiyle birlikte çiçek açtığını vurguladı. Yaklaşık 200 çiğdem türünden 100’ünün Türkiye’de bulunduğunu, bunların 70’inin ise yalnızca Türkiye’ye özgü olduğunu ifade eden Erol, Crocus cigdemiae türünün de bu nadir türler arasında yer aldığını söyledi.

 

Türün keşfi, "Plant Systematics and Evolution" adlı hakemli bir bilimsel dergide yayımlandı. Prof. Dr. Erol, bu keşif ile "çiğdem" kelimesinin ilk kez Türkçe olarak bilim literatürüne girmesini sağlamış oldu. Bitkinin yaşam alanının korunaklı olmasına rağmen, insan aktivitelerinin türü tehdit edebileceğini ve bu yüzden korunması gerektiğini vurgulayan Erol, türün biyolojisi üzerine çalışmaların sürdüğünü ve TÜBİTAK ile ortak bir araştırma yürüttüklerini belirtti.

 

Küresel ısınmanın bu türler üzerindeki olası etkilerine dikkat çeken Erol, sıcaklık artışlarının bitkinin yaşam döngüsünü olumsuz etkileyebileceğini ve bunun türün yok olmasına yol açabileceğini belirtti. Keşfedilen yeni türlerin korunmasının önemine değinen Erol, bu türlerin genetik potansiyelinin gelecekte insanlığa fayda sağlayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.