“Çoğu uzmanın ‘Kanser şekerle beslenir’ cümlesiyle özetlenebilecek bir kanaatleri var. Bu kanaat bana göre de haksız sayılmaz. Şeker ve beyaz un tüketimi arttıkça kanser vakalarının da arttığı düşüncesi bence de haklı ve doğrudur” diyen Müftüoğlu, şunları kaydetti:
“Muhtemel neden de şudur: Kanser ve beyaz un tüketimi arttıkça kan şekeri dalgalanmaları -zıplamaları- belirginleşiyor, neticede de pankreastan bedene aşırı miktarda insülin pompalanıyor. Sonuçta da neredeyse tüm hücre ve dokularımız bir çeşit ‘İNSÜLİN BANYOSU’ yapmak zorunda kalıyor. Oysa insülin banyosunun bedene/hücrelerimize olumsuz pek çok etkisi var. Bunlardan biri de ‘insülin benzeri büyüme faktörü’ adı verilen ‘İGF-1’in kanda artmasıdır. İGF-1’in temel görevi ise hücreleri büyüme ve çoğaltmaya teşvik etmektir. Özetle şeker ve un tüketimi arttıkça insülin ve İGF-1 üretimi de artıyor. İGF-1 arttıkça hücreler büyümeye ve çoğalmaya zorlanıyor. Sonuçta, muhtemel bir kanser tehdidi devreye girebiliyor. Bilelim ki araştırmalar da bu önemli bilgiyi doğruluyor. İGF-1 seviyeleri yüksek olan kadınlarda meme kanserine, erkeklerde prostat kanserine yakalanma olasılığı artabiliyor.”
Müftüoğlu, okurlarına, “Aksi ispatlanana kadar kanserden korunmak için de şeker ve beyaz undan uzak durun” dedi.