Uzun vadeli ilişkilerde cinsel çekimin zamanla azalması normal bir durum olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre, yaşlanma ve vücut değişiklikleriyle birlikte çekimin azalması kaçınılmaz olabilir. İlişkideki cinsel kimyanın sürmesi nadir bir durum olsa da, aşkın canlı tutulması ve cinsel kıvılcımın yeniden ateşlenmesi mümkün.
Psikoterapist Kamalyn Kaur, iletişimin önemine vurgu yaparak, "Eğer seksin eksik olduğunu düşünüyorsanız, bu konuda açık bir konuşma yapın. Baskı altında olmadığınız bir ortamda konuyu açmayı deneyin" önerisinde bulundu.
Uzun süreli ilişkisi olan bir kişi, cinsel yaşamlarındaki değişikliği partneriyle konuşarak çözüme kavuştuklarını belirtti. İlişkilerindeki yoğun iş temposunun ve pandeminin stresinin etkisiyle cinsel temasın azaldığını fark eden çift, birbirlerine destek olma ve ortak hedeflere odaklanma stratejileri geliştirdi.
Uzmanlar, ilişkide cinsel bağın zayıflamasının genellikle iletişim eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyor. "Üç şey" egzersizi öneren çift terapistleri, haftada en az 30 dakika ayırarak birbirlerine takdir ettikleri üç şeyi ve ihtiyaç duydukları üç şeyi paylaşmalarını öneriyor. Bu egzersiz, çiftler arasındaki iletişimi güçlendirerek ilişkideki cinsel çekimi destekleyebilir.
Bir ilişkideki cinsel çekimin azalması genellikle geçmişteki kırgınlıklar ve çözülememiş sorunlardan kaynaklanabilir. Bu mikro saldırganlıkların zamanla büyüyerek ilişkiyi olumsuz etkilediği biliniyor.
Uzmanlar, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamak ve ilişkilerini güçlendirmek için iletişim becerilerini geliştirmelerini öneriyor. Yargılamadan, dürüst ve açık iletişim, cinsel çekimi sürdürmede önemli bir rol oynayabilir.