Reuters'in yayımladığı bir analiz haberi, Türkiye'deki sıkı para politikasının şirketler üzerinde yarattığı kapanma ve iflas dalgasını gözler önüne serdi. 2024'ün yedi ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kapanan şirket sayısının yüzde 28 artışla ortalama 15 bine ulaştığı vurgulandı.
Analizde, Türkiye'de şirketlerin ağır ekonomik koşullar nedeniyle ya iflas ettiği ya da konkordato ilan ettiği ifade edildi. Özellikle tekstil sektörünün bu zorlu koşullardan en fazla etkilenen alan olduğu belirtildi. Yedi ay içinde 15 bin şirketin faaliyetlerini durdurduğu kaydedildi. Çeşitli şirket sahipleriyle gerçekleştirilen görüşmelere de yer verildi.
"KAPISINA KİLİT VURULMUŞ FABRİKALAR, SATILIK TABELALARI"
Dünyanın önde gelen markalarından Zara için Çorlu'da üretim yapan Doğan Duman, fabrikasındaki işçilerin üçte birini son bir yılda işten çıkardığını açıkladı. Duman, artan maliyetler ve siparişlerin azalması nedeniyle şirketinin geleceğinden endişeli olduğunu dile getirdi. Çorum'daki fabrikasında ceket ve palto üretimi yapan Duman, son bir yılda çalışan sayısını neredeyse üçte bir oranında azaltmasına rağmen maliyet artışlarıyla başa çıkmakta zorlandığını belirtti.
Fabrikada birçok dikiş makinesinin atıl durumda beklediği, kapısına kilit vurulmuş fabrikalar ve "satılık" tabelalarının dikkat çektiği ifade edildi. Türkiye genelinde yüksek enflasyon ve sıkılaştırma çabaları nedeniyle benzer manzaraların çoğaldığı, işten çıkarma, konkordato ve kapanma olaylarının yaygınlaştığı vurgulandı.
Duman, fabrikasının yalnızca %60 kapasite ile çalıştığını ve geçen yıl 300 olan çalışan sayısını 210’a düşürmek zorunda kaldığını kaydetti. Artan enerji maliyetleri ve döviz kurlarının stabil kalması nedeniyle siparişlerin azalacağını ifade eden Duman, "Rekabet etmekte zorlanacağız ve kilit vurma noktasına geleceğiz" dedi.
BAHÇIVAN: KONKORDATOLARIN BEDELİ AĞIR OLABİLİR
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan da, konkordatoların iflaslara dönüşme riski ve bunun ekonomiye yayılmasının ağır bedeller doğurabileceği konusunda uyardı. Bahçıvan, ticari alacakların konkordato kapsamında kalmamasını şiddetle önererek, aksi takdirde bu durumu yaşayan şirketlerin birbirine bağlı ticari alacaklılarını da zor durumda bırakacağını vurguladı.