Reuters'a konuşan Türk yetkili: Sakarya gaz sahası ABD'li şirketlere pazarlanabilir

Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarını yürüten TPAO, 540 milyar metreküp doğalgaz barındıran Sakarya sahası hakkındaki teknik verileri olası işbirliği olanaklarının araştırılması için ABD’li Chevron ve Exxon Mobil ile paylaştı.

Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarını yürüten Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 540 milyar metreküp doğalgaz barındıran Sakarya sahası hakkındaki teknik verileri olası işbirliği olanaklarının araştırılması için ABD’li özel enerji şirketleri Chevron ve Exxon Mobil ile paylaştı.

Verileri alan ABD’li şirketler, değerlendirmek için vakit isterken rezervde öngörülen artışı beklemeye karar verdiler.

Ankara, ülke tarihinde keşfedilen tek büyük doğalgaz yatağı olan Sakarya sahasındaki gazı ulusal imkanlarla çıkaracağını daha önce defalarca söylemiş, yabancı şirketlerin de sahaya ilgi duyduğunu belirtmişti.

Ancak verilerin şirketlerle paylaşılması ileriki dönemde resmi bir işbirliğine gidilmesi ihtimaline işaret ediyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir Türk yetkili, geçen yıl Ağustos’ta açıklanan keşfin ardından bazı yabancı şirketlerin sahaya ilgi gösterdiklerini ancak Ankara’nın bu ilgiye pek sıcak bakmadığını ifade etti.

Reuters’a bilgi veren yetkili, “Ancak bu dönemde Exxon Mobil ve Chevron bu keşiflerle birlikte TPAO ile görüştüler ve buraya dair verileri aldılar. Türkiye orada çok daha yüksek miktarda gaz olduğunu ve yeni keşiflerle birlikte buradaki miktarın çok daha yüksek seviyelere ulaşacağını düşünüyor” dedi.

Yetkili ABD’li iki şirketin verilerini incelediğini ifade ederek, “Bu alanda birlikte çalışmak için biraz daha zaman ve keşif miktarının biraz daha yükselmesini beklemeye karar verdiler” dedi.

Enerji Bakanlığı konu hakkındaki sorulara yanıt vermedi. Chevron sözcüsü şirketin ticari konular hakkında yorum yapmadığını söylerken, Exxon Mobil sözcüsü sorulara cevap vermedi.

Kendisine ait neredeyse hiç doğalgaz kaynağı olmayan Türkiye; Rusya, Azerbaycan ve İran başta olmak üzere yılda ortalama 45 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Enerji Bakanlığı’nın tahminlerine göre saha ilerleyen yıllarda tam ölçekli üretime geçtiğinde yurtiçi tüketimin üçte biri ile yarısı arasında bir bölüm sahadan karşılanabilecek.

Sahadan şebekeye ilk gaz sevkiyatının cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te başlaması hedeflenirken, bunun için yoğun bir altyapı inşası gerekecek. Derin denizde bulunan kuyulardan kıyıya yaklaşık 160 kilometre boru hattı döşenmesi, kıyıda gazın işlenmesi ve son olarak şebekeye kontrollü şekilde verilmesi için altyapı kurulması gerekecek. Bunlar için gereken yatırım bütçesi ise henüz açıklanmadı.

Sahanın 2023’te üretime başladıktan sonra birkaç yıl içinde 2027-2028’den itibaren tam ölçekli üretime geçmesi, şu anki tahminlere göre 25 yıl işletilmesi planlanıyor.

Sakarya sahasında Ağustos ayında keşfedilen doğalgazın miktarı geçen bir yıla yakın sürede iki kere yukarı revize edildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen hafta rezervin 135 milyar metreküp artışla 540 milyar metreküpe yükseldiğini açıkladı.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez ise bu hafta katıldığı bir panelde keşif yapan ekibin sahadaki hidrokarbon yapısına hakim olduğunu ve yeni keşifler yapabileceklerini, “Arkadaşlar artık neredeyse hiçbir sondaj yapmadan sismik sonuçlar ile öngörü yapabilir hale geldiler. İlave keşifler yapabileceğimiz yönünde geçmişe göre çok daha eminiz” diyerek ifade etmişti.

Yetkili, Ankara’daki kanının sahada yapılacak yeni sondajlarla rezervin daha da yükseleceği yönünde olduğunu ifade ederek “O dönemde bu işbirliği sağlanıp anlaşma yapılabilir” dedi.

Yine Dönmez’in katıldığı panelde yaptığı açıklamaya göre bu yıl sahada keşif amaçlı iki kuyunun daha açılması öngörülüyor.

Uzmanlar ise gelecek hafta Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılacak ve iki ülke arasındaki sorunlara çözüm yollarının ele alınması beklenen görüşmede enerji konusunun işbirliği için bir temel oluşturabileceğini düşünüyorlar.

Enerji konusunda uzman Kadir Has Üniversitesi araştırma görevlisi John Bowlus, “Teknik ve mali sebepler dolayısıyla TPAO’nun bir konsorsiyum içinde yer almak zorunda. Hangi şirketlerle çalışacağını belirleyecek başlıca unsurlar arasında ise jeopolitika yer alıyor” dedi.

Bowlus, İsrail’in derin denizlerdeki gaz sahasının geliştirilmesinde çalışan Chevron’un makul bir aday olabileceğini, Romanya’nın yine Karadeniz’deki doğalgaz sahasını işleten Exxon’un ise “her zaman olası” bir isim olduğunu ifade etti.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.