Roboski/Uludere katliamında emri veren Necdet Özel

Genelkurmay (eski) Başkanı E. Orgeneral Necdet Özel’in Uludere (Roboski) katliamında, bombardımana onay emri talebini MGK’de iken telefonla almasına rağmen, belgeleri konutundaki çalışma ofisine isteyerek karar verdiğinin ortaya...

Genelkurmay (eski) Başkanı E. Orgeneral Necdet Özel’in Uludere (Roboski) katliamında, bombardımana onay emri talebini MGK’de iken telefonla almasına rağmen, belgeleri konutundaki çalışma ofisine isteyerek karar verdiğinin ortaya çıkması yeni bir tartışmaya yol açacak nitelikte bir gelişme.

Ayrıca Roboski’de bombardımana karar verilen Genelkurmay’daki kritik toplantıda, 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan ve darbe gerçekleşseydi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na getirileceği ortaya çıkan Genelkurmay Harekât Başkanı Satı Bahadır Köse’nin de yer aldığı ortaya çıktı.

Roboski katliamına ilişkin ortaya çıkan hukuki bilgi ve belgeler, sorumluların net olarak belirlenebileceğini gösteriyordu. Ancak dosya özel yetkili savcılık, askeri savcılık ve askeri mahkeme üçgeninde olağan bir yargısal süreç işletilmeden kapatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin de dosyayı basit bir usul eksikliği gerekçe göstererek reddetmesinin ardından Roboski katliamı ile ilgili iç hukuk yolları tamamen kapandı.

MGK’YE TELEFON

Cumhuriyet'in haberine göre, toplantıda “zayiat verilmeden PKK’lilerin etkisiz hale getirilebilmesi amacıyla hava harekâtına'' karar verildi. Güler, kararı sunmak için dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Hulusi Akar’ın makamına gitti. Akar, hava harekâtı için onay talebi için MGK toplantısı nedeniyle karargâhta bulunmayan Genelkurmay Başkanı Özel’e telefonla iletti. 28 Aralık 2011’de yapılan MGK toplantısı saat 13.55’te başlamış ve 5 saat 20 dakika sürmüştü. Dolayısıyla Özel’e MGK’de iken telefonla “hava harekâtı için onay'' talebinin MGK toplantısının bitiminden hemen sonra veya son dakikalarına denk geldiği anlaşılıyor.

Özel’in MGK toplantısı nedeniyle bir arada bulunduğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a konuyu aktarıp aktarmadığına ilişkin iddianamede herhangi bir bilgi yer almadı. Org. Özel, telefon görüşmesinde, bilgilerin işlendiği haritanın konutundaki çalışma ofisine gönderilmesini istedi. Haritayı inceleyen Özel, hava harekâtının yapılmasına onay verdi. Bunun ardından 21.39’da sınır hattında bekleyen gruba uçaklar ilk bombayı bıraktı. Bombardıman 22.24’e kadar sürdü ve sonunda öldürülen 34 kişinin PKK’li değil, Roboskili, çoğunluğu çocuk kaçakçılar olduğu ortaya çıktı.

BELGELER DİKKATE ALINMADI

Askeri savcılığın takipsizlik kararında 2. Ordu İstihbarat Komutanı Albay Aygün Eker ile IHA Filo Komutanlığı, Tümen Komutanlığı ve jandarma Komando Tugay Komutanlığı’nda görev yapan subayların grubun kaçakçı olduğu yönündeki kanaatlerine ve yaptıkları uyarılara hiç değinilmedi. Kararda ayrıca grubun terörist değil kaçakçı davranışı sergilediği, top atışından kaçmalarının da bunu gösterdiği yönündeki ifadeler de değerlendirmeye alınmadı.

Bunun yerine TSK personelinin gruptakileri PKK’li sanmaları konusunda “kaçınılmaz bir hataya düşmüş kabul edilmeleri'' gerektiği savunuldu. Hava Kuvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararına yapılan itiraz da reddedildi. Ret kararı 1’e karşı 2 oyla alındı. Karara karşı çıkarak şüphelilere dava açılmasını isteyen Başkan Pürtaş bu şerhinden 1 yıl sonra tenzili rütbeye uğradı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne düz savcı olarak atandı.

KİMSE KAÇAKÇI OLABİLİR DEMEDİ

Roboski dosyasına göre, subayların grubun kaçakçı oldukları uyarısına rağmen bombardıman kararının alındığı toplantıda yer alan en önemli isim dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Yaşar Güler’di. Son YAŞ kararı ile Jandarma Genel Komutanı olan Güler, 29 Aralık 2013’de Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nda “tanık'' olarak ifade verdi.

Güler, “Başta MİT olmak üzere devletin istihbarat kurumlarından bölgede eylem yapılacağına ilişkin istihbaratlar geldiği ve sürekli Metina bölgesinde bulunan Fehman Hüseyin’in Aralık 2011 döneminde, Sinath – Haftanin alanında bulunduğuna yönelik tespitlerin iletildiğini'' belirtti. MİT’i kastederek “İlgili istihbarat kurumu tarafından 27 Aralık 2011 gecesi gelen bir duyumda teröristlerin gruplar halinde intikal ettiği ve sınıra yönelik bir hareketlenme olduğu bildirilmiştir'' diyen Güler, bu istihbaratla İHA ile elde edilen görüntünün örtüştüğünü ileri sürdü. Güler, “Grubun tümünün veya bir kısmının kaçakçı olabileceği konusunda herhangi bir bilgi tarafıma iletilmemiştir'' dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Sinema Dünyasında Heyecan Yaratan Yeni Proje: Huysuz Virjin'in Hayatı Filmi Oluyor!
Elektrikli Otomobillerde Dev Yarış! Türkiye'de En Çok Satılanlar Belli Oldu
Cübbeli Ahmet Hoca'dan İsmailağa Cemaati'ne Sert Eleştiri: 'Hakkımı Haram Ediyorum'
Beyaz Et İhracatında Kısıtlama Kararı Sektörde Endişe Yarattı: CHP'den Tepki
Sosyal Medya Fenomeni Dilan Polat'ın Tahliye Talebi: Sağlık Raporu Bekleniyor