RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV ve Tele 1 kanalına verilen 5 günlük yayın durdurma cezalarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Halk TV yayınında Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide edici ve hafife alıcı ifadeler kullanıldığı, Tele 1 yayınında ise toplumu kin ve düşmanlığa tahrik ederek toplumda nefret duyguları oluşturduğunun, izleme uzmanlarınca saptandığı belirtildi.
RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, yaptırım kararlarının 6112 sayılı Kanun'a göre alındığı belirtilerek, "Kararlar, yasada belirtilen yayın ilkelerinin ihlal edilmesi durumunda verilmektedir. c İzleme uzmanları sorumlu oldukları yayınları hem bağımsız olarak hem de ALO 178 RTÜK İletişim Merkezi gibi çeşitli kanallardan gelen vatandaş, kurum ve kuruluş şikayet ve bildirimleri üzerine değerlendirmekte ve raporlarını hazırlamaktadır. Tanzim edilen raporlara ilişkin kararlar ise TBMM'de grubu bulunan siyasi parti kontenjanından seçilen 9 Üst Kurul Üyesi tarafından alınmaktadır" denildi.
Halk TV'de yayınlanan "Medya Mahallesi" programında Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide edici ve hafife alıcı nitelikte sözler kullanıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Halk TV yayınında, "Medya Mahallesi" programına konuk olan Ahmet Şık'ın "…Türkiye Suriye'de. …başka bir ülkenin toprağında tam adıyla işgalci bir güç olarak, bir gücün temsilcisi olarak birileriyle savaşmaya ve ölmeye gönderilmiş yani" şeklinde ifadeler kullandığı uzman raporuyla tespit edilmiştir. Yayında sarf edilen sözlerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırlarını korumakla ve halkın güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiş kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide edici ve hafife alıcı nitelikte olduğu aşikardır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın yüklediği sorumluluğu aşar nitelikte yapılan yorumlar, devletimizin ulusal güvenlik politikasına göre başarıyla yürüttüğü operasyonları karalama çabasından öteye gitmemiştir. Kendi hudut güvenliğini sağlamaya çalışan devletimizin, Suriye topraklarında işgalci olarak gösterilmeye çalışılması hiçbir şekilde onaylanabilecek bir tavır değildir. Program sunucusunun da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı böylesine ifade ve suçlamalara müdahale etmemesinin kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaşmadığı ortadadır."
'İKİ KEZ İHLAL EDİLDİ'
Söz konusu yayının, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz" hükmünü ihlal etiğinin sabit görüldüğü kaydedilen açılamada, "Halk TV'ye, "aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir" hükmü uyarınca işlem tesis edileceği yapılan tebligatta bildirilmiş ve yayınlarda daha hassas davranmaları talep edilmiştir. Bildirime rağmen 16 Haziran 2020 tarihinde yayınlanan aynı programın başka bir bölümünde sunucu Ayşenur Aslan "..ne zaman ki içerde sıkışılsa hemen gözleri dışarıya çevirirler. Dün mesela Pençe Harekatı, Kuzey Irak'a bomba atmışız, ben bu Pençe Harekatlarını, Kartal Harekatlarını, efendim işte Şahin Harekatını ne derseniz onun adına.…..artık yani ben utanıyorum" cümlelerini kullanmış konuk Hüsnü Mahalli de " …ya kardeşim Türkiye Libya'da ne yapıyor? Yani neyin peşinde?... Şimdi dolayısıyla Mısır'ı karıştıralım, Sudan'ı karıştıralım, Cezayir'de İslamcılar var Cezayir'i..." ifadelerini dile getirmiştir. Yayındaki ifade ve yorumların, belirtilen kanun maddesini yeniden ihlal ettiği kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi ve idari tedbir olarak Halk TV'nin yayınlarının beş 5 durdurulmasına karar verildiği hatırlatıldı.
'KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK'
RTÜK açıklamasında, Tele 1 kanalına verilen cezaya ilişkin ise "Gün Başlıyor" programında sunucu Can Ataklı'nın koronavirüs nedeniyle geçilen uzaktan eğitim kapsamındaki derslerin birinde başörtülü bir öğretmenin yer almasının çok yanlış ve facia olduğu şeklinde yorumlar yaptığı izleme uzmanlarının raporlarına yansıdığı aktarıldı. Üst Kurul'un, başörtülü insanların dini tercihleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılarak, karşılıklı hoşgörü üslubunu zedeleyebilecek nitelikte, kin ve nefret temelinde kışkırtıcı, ayrıştırıcı ve hedef gösteren nitelikte yayın yapıldığını belirlediği kaydedilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"6112 sayılı Kanun'da yer alan; "Irk dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" hükmünü ihlal eden yayını değerlendiren Üst Kurul, yüzde oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının beş kez durdurulmasına karar verilmesini takdir etmiştir. Tele 1 logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşa, 6112 sayılı Kanun'un 32'nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca işlem tesis edileceği hususu yapılan tebligatta bildirilmiş ve yayınlarda daha hassas davranmaları talep edilmiştir."
Kanala yapılan bildirime rağmen, aynı söylemin birkaç kez daha tekrarlandığı kaydedilen açıklamada, Üst Kurul tarafından Tele 1 kanalının da yayınlarının beş gün durdurulmasına karar verildiği aktarıldı.