CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Türkiye’de güçler ayrılığını ortadan kaldıran tek adam yönetiminin halkın haber alma hakkına, ifade ve basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğünün vücut bulduğu yerlerin başında RTÜK geliyor. Önümüzdeki bu bütçeyi hazırlayan Maliye Bakanı istifa ediyor, Türkiye’deki 1.780 ulusal ve yerel televizyondan sadece 5’i yayınlayabiliyor. Özgür yayıncılığın güvencesi olması gereken RTÜK, basının bu vahim hâlini kendine dert etmek yerine, istifa eden bakanı döndürmeye çalışıyor. RTÜK Başkanının işi bu mudur Allah aşkına?Sadece bu tweet bile artık o makamda oturmaması için geçerli bir sebeptir.” dedi.
Çakırözer, RTÜK Başkanının bizzat talimatlarıyla hazırlanan raporlarla habercilik yapan FOX TV, Halk Tv, Tele1, Habertürk, TV5, KRT, Haber Global gibi kanalların en ağır cezalarla susturulmak istendiğini söyleyerek, “2017-2020 arasındaki yayın durdurma kararlarının yüzde 73’ü, idari para cezalarının da yüzde 69’ü Halk TV, FOX TV, Tele1 ve KRT’ye çıkarılıyor. Sadece son iki yılda 39 yaptırım kararının 36’sı bu kanallar için çıkıyor. Bu kararların hepsi siyasidir, cezalar haksızdır, hukuksuzdur” diye konuştu.
REFORMA SANSÜR KURUMU RTÜK’TEN BAŞLAYALIM
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine devam eden 2021 bütçesi üzerine yaptığı konuşmada RTÜK’ün hukuksuz uygulamalarını sıralayarak, Türkiye’nin son iki aylık basın özgürlüğü karnesini açıkladı. RTÜK’ün Türkiye’de basın özgürlüğünün önündeki en temel engellerden biri olduğunu söyleyen Çakırözer, “İktidar sıkıştıkça yargı reformundan, yerimizin Avrupa’da olduğundan bahsediyor. Hodri meydan buyrun işe sansür kurumuna dönüşen RTÜK’ten başlayalım. RTÜK’ü siyasi baskıdan arındıralım, gerçekten özerk tarafsız ve demokratik bir kurum haline dönüştürelim. Yayın ilkelerini açık net ve kişilere siyasal bakış açılarına göre değişmeyecek hale getirelim” dedi.
ANAYASAL KURUMUN KUTLU DAVASI OLMAZ
Görüşülmekte olan 2021 bütçesini hazırlayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ınistifasını Türkiye’de yayınlayacak kanal bulunamadığını belirten Çakırözer, “Dünyanın neresinde olursa 1’inci haberdir ama istifasını yayınlatacak bir kanal dahi bulamadı. Bu yüzden Instagram’dan yayınlamak zorunda kaldı. Onun mesajını dâhi Türkiye’deki 1.780 ulusal ve yerel televizyondan sadece 5’i yayınlayabildi. Özgür yayıncılığın güvencesi olması gereken RTÜK, basının bu vahim hâlini kendine dert bile etmedi! RTÜK Başkanı o gece twit atıp istifa eden bakanı döndürmeye çalışıyor, ‘O, bizim kutlu davamızın vazgeçilmezidir’ diyor. RTÜK Başkanının işi bu mudur? Bu attığı twet bile artık o koltukta oturmaması için geçerli bir sebeptir” diye konuştu.
MAAŞI VAR AMA GÖZÜ ARPALIKLARDA
Çakırözer, “Özerk ve tarafsız bir anayasal kurulun yüce Meclisimiz tarafından seçilmiş üyesi olan Başkanının Anayasa’ya, hukuka bağlılık dışında nasıl bir kutlu davası olabilir? Ama siz RTÜK Başkanlığı maaşınızla yetinmeyip gözünüzü arpalıklara diker, TÜRKSAT’ın, Halkbankın yönetim kurulu üyeliğine gözünüzü dikerseniz o zaman başka. Ama o zaman da bunun adı kutlu dava değil, olsa olsa mutlu dava olur. ” değerlendirmesinde bulundu.
SARAYIN EMRİNDEYSEN, ÖZERKLİK OLMAZ
RTÜK’ün özerkliğinin ve tarafsızlığının yok edildiğine dikkat çeker Çakırözer, “Türkiye’de güçler ayrılığını ortadan kaldıran tek adam yönetiminin halkın haber alma hakkına, ifade ve basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğünün vücut bulduğu yerlerin başında RTÜK geliyor. Aslında ‘RTÜK ne karar almış?’ derken saraydaki tek adam yönetimi ne karar almış diye bakmak lazım. AKP Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı hoşlanmadığı ülke gerçeklerini anlatan medya kuruluşlarını ‘virüs’ olarak niteliyor. RTÜK Başkanı durur mu, hemen ‘Cumhurbaşkanının telkinlerini emir telakki ederiz’ diyerek vazife çıkarıyor. İyi ama Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti lideri. Nerede kaldı RTÜK’ün tarafsızlığı, özerkliği, kimin umurunda?” diye konuştu.
SON İKİ YILDA 39 YAPTIRIM KARARI
Çakırözer, RTÜK Başkanının bizzat talimatlarıyla hazırlanan raporlarla gerçek habercilik yapan FOX TV, Halk Tv, Tele1, Habertürk, TV5, KRT, Haber Global yasaklarla, karartmalarla, en ağır para cezalarıyla susturulmak istendiği söyledi. 2017-2020 arasındaki yayın durdurma kararlarının yüzde 73’ü, idari para cezalarının da yüzde 69’ün Halk TV, FOX TV, Tele1 ve KRT’ye çıkarıldığını dile getiren Çakırözer, “Sadece son iki yılda 39 yaptırım kararının 36’sı bu kanallarhakkında çıkıyor. Bu kararların hepsi siyasidir, cezalar haksızdır, hukuksuzdur, ölçüsüzdür; amaç, basın organlarını korkutmak, ülkenin gerçek gündemini yoksulluğu, işsizliği tartışamaz hâle getirmektir” dedi.
TANK-PALET PEŞKESİ KONUŞULMASIN İSTİYORLAR
CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın Habertürk kanalında kullandığı ifadelerin ardından kanala verilen 5 yayın durdurma ve en üst seviyede idari para cezası verilmesini de eleştiren Çakırözer, bu cezanın haksız, hukuksuz bir ceza olduğunu belirtti. Çakırözer, “Milletvekilimiz ali Mahir Başarır’ın tank palet peşkeşini anlatırken söylediği sözün anlamı, bağlamı çok belli. Ayrıca, karşıt görüş var, moderatörün müdahalesi var, yine, milletvekilimizin sözlerini başka yöne çekmek isteyenlere karşı ısrarla yaptığı izahat ortada.Ama niyet belli. Tank Palet peşkeşi, yolsuzluklar hiç konuşulmasın; konuşursan ve konuşturursan sana en ağır ceza! RTÜK Başkanı, her açıklamasında ihsası rey yapıyor. Meselenin ucu Tank Palete dokunuyorsa “Basın özgürlüğünden, ifade özgürlüğünden bahsedemezsiniz.” diyor ama konu hedef alacağı komşularıyla ilgili liste tutanlar, 50 kişinin öldürülmesinden bahsedenler olunca ‘Büyütülecek konu değil, cezalandırma pozisyonunda değiliz’ diyebiliyor” dedi.
RTÜK’ün televizyon kanallarına yönelik cezalarındaki çelişkilere de dikkat çeken Çakırözer şöyle konuştu:
“Halk TV’ye Ayşenur Arslan’ın programına en ağır ceza kesilirken gerekçe ‘Sunucu neden müdahale etmedi?’ Bu tarafta Habertürk’te sunucu müdahale ediyor. Yine en ağır ceza! Neresini tutsan çelişkili kararlar. Yukarıdan esen rüzgara göre muamele yapılıyor”
ORDUYA KURULAN KUMPASLARI UNUTMADIK
Milletvekili Başarır’ın sözleri sonrasında CHP’nin hedef alındığına dikkat çeken Çakırözer, “Biz biliyoruz, milletimiz de çok iyi biliyor. Şanlı ordumuza, FETÖ’yle birlikte her tür kumpası kuran, bu ülkenin genelkurmay başkanını hem de PKK’lı gizli tanıkları devreye sokarak, terör örgütü lideri iftirasıyla aylarca hapiste tutanlar, şimdi bir bardak suda fırtına çıkarıp kendi suç ortaklıklarını, kumpaslarını ve peşkeşlerini unutturma derdindeler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ‘Tank Palet vatandır, satılamaz’ demeye devam edeceğiz.”
DİZİLERDE SİYASİ HİCİV BIRAKMADINIZ
RTÜK Başkanı ve iktidar yanlısı üye çoğunluğunun yasakçı tavırlarıyla halkın haber alma hakkını engelediğine dikkat çeken Çakırözer, “Sadece o da değil. Türkiye’de dizilerde renk kalmamışsa, senaristler özgürce yazamıyorsa, en yetenekli oyuncularımız televizyonda en masum siyasi esprileri dahi yapmaya korkuyorsa bunun sorumlusu da RTÜK ve arkasındaki baskıcı anlayıştır. El alem hür düşünceye, bilime sarılıyor, Mars’a, Venüs’e gitmeyi yapay zekâyı konuşuyor.. Biz ise düşünceye karşı televizyon karartıyoruz. Dünyanın neresinde var bu ilkellik? Bu sansürcü, karartmacı tavır, RTÜK’e ve ilkelerine olduğu kadar, kurum üyelerini seçen ve çoğulcu demokrasinin çatısı olan yüce Meclisimizin saygınlığına da zarar vermekte” dedi. Çakırözer, Meclis’in seçtiği RTÜK üyelerinin demokrasiye, hukuka ve Anayasa’ya aykırı tutumları üzerinde bir denetim ve tasarruf mekanizması kurması gerektiğini söyledi.
ONBİNLERCE ŞİKAYETE RAĞMEN, İKTİDAR MEDYASINA DOKUNULMUYOR
RTÜK’ün iktidar yanlısı yayın organlarını korumayı kendine görev üstlendiğini belirten Çakırözer şöyle devam etti:
“RTÜK Başkanı istemeden hiçbir ihlal raporu düzenlenemiyor, hiçbir dosya kurul gündemine getirilemiyor.Neden tüm cezalar Halktv’ye,Habertürk’eFox’a tele1’e veriliyor? Çünkü iktidar ve emrindeki RTÜK Başkanı özellikle onları izlettirip raporlaştırıyor. Oysa bu yıl vatandaşların en çok şikayet ettiği kanal bunların hiçbiri değil! İktidar yanlısı bu turkuaz kanal hakkında sadece bir günde onbinlerce şikayet gitmiş!Ama ne bir rapor var, ne görüşme ne de ceza!“
GAZETECİLER SUSMAYACAK
Çakırözer, konuşmasında son iki aylık basın özgürlüğü raporunu da açıklayarak, “Türkiye’de 18 yılda en az 721 gazeteci tutuklandı. Sadece son iki ayda 15 gazeteci gözaltına alındı, 6 gazeteci tutuklandı. 2020 yılının her ayında kanallara ceza ve yayın yasağı yağdı. Toplam 36 kez yaptırım uygulandı. Halk tv ve Tele1 beşer gün karartıldı. Bir başka iktidar sopasına dönüşen basın ilan kurumundan gazetelere hukuksuz ilan ambargoları binlerce habere erişim engeli. Ülkede gerçekleri yazanlara terörist damgası yapıştırılıp hapisle korkutulduğu, korkmayanların zindanlarda çürütüldüğü bir ülke oldu Türkiye. İktidarın sopası haline dönüşen RTÜK ve basın ilan kurumu hangi baskıyı hangi sansürü uygularsa uygulasın Türkiye’de gazeteciler susmayacak. Haber yapmaya halkımızı bilgilendirmeye devam edecek eninde sonunda kazanan özgürlükler olacak, demokrasi olacak” dedi.