Daktilo1984'teki Berlin Duvarı programında İpek Maya Saygın’a konuşan Dr. Özdal, Ukrayna krizinin nedenlerini, Rusya’nın hedeflerini ve sıcak çatışma çıkma ihtimalini değerlendirdi.
Rusya’nın uluslararası sistemde gücü azalan bir aktör olduğunu belirten Özdal, “Rusya dış politikada son derece agresif ve kuvvet kullanımından kaçınmıyor. Rusya’nın derdi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği ülkeleri ve NATO üyeleri tarafından büyük güç olarak kabul görmek. Bunun bir yolu da kuvvet kullanmaktan kaçınmamak, Kırım’ın ilhakı da bunun bir örneği" ifadelerini kullandı.
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgalinin Ukrayna sorununu küresel siyasetin gündemine taşıdığını hatırlatan Dr. Özdal, 2014’ten beri devam eden gerilimin neden bugün bu noktaya gelmesiyle ilgili olarak, "Biden muhtemelen bir daha seçilmeyecek ve görece zayıf olduğu bir dönemde. Putin, Biden’ın bu durumdayken onu masaya oturtup bir ihtimal Avrupa Güvenlik mimarisini de içerecek bir uzlaşı yaratmak istiyor. Bunu askeri yatırımlarını ya da askeri hareketliliği arttırma hamleleriyle yapıyor” dedi.
“Tarafların söylemleri sıcak çatışma ihtimalinin yüksek olmadığı izlenimini veriyor”
Ukrayna ve Rusya tarafından yapılan açıklamalar değerlendirildiğinde sıcak çatışma çıkma ihtimalinin sanıldığı kadar yüksek olmadı yorumunu yapan Dr. Özdal şöyle dedi:
“Gürcistan Savaşı sonrasında özellikle Rusya’yla zorlu ilişkilere sahip komşu ülkeler ‘Bu savaş bize Rusya’nın ne kadar yakın, ABD’nin ne kadar uzak olduğunu gösterdi’ diyor. Ukraynalı siyasetçiler de bunun farkındalar. Olası bir Ukrayna-Rusya çatışmasında, Ukrayna ordusunu güçlendirmeye yönelik bir desteğin doğrudan ABD’nin Ukrayna’da savaşa girmesi olmadığını biliyorlar, Cumhurbaşkanı Zelenski de bunu ifade ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un ‘Savaşan taraf biz olmayacağız’ ifadesi ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin ‘Savaş durumunda tek başımıza olacağımızı biliyoruz’ söylemleri bende çok yüksek ihtimalmiş gibi görülen bir sıcak çatışmanın o kadar da yüksek ihtimal olmadığı izlenimini veriyor.”