Şaban Vatan ve gazeteciler serbest bırakıldı

Rabia Naz’ın şüpheli ölümünü aydınlatmak için mücadele eden baba Şaban Vatan ile Araştırma Komisyonu’nu takip eden ve dün gözaltına alınan gazeteci Canan Coşkun ile belgesel yönetmeni Kazım Kızıl tutuklama istemiyle...

Rabia Naz’ın şüpheli ölümünü aydınlatmak için mücadele eden baba Şaban Vatan ile Araştırma Komisyonu’nu takip eden ve dün gözaltına alınan gazeteci Canan Coşkun ile belgesel yönetmeni Kazım Kızıl tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılık gözaltındakilerin emniyet ifadelerini değerlendirdi, kendisi ifade almadan sulh ceza hakimliğine sevk etti. Vatan ve gazeteciler çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Giresun Valiliği yaptığı yazılı açıklamada gözaltı gerekçesi olarak Şaban Vatan, Kazım Kızıl ve Canan Coşkun'un "Kendilerini Meclis Araştırma Komisyonu üyesi gibi tanıtıp, soruşturmanın tanığı Mürsel Küçükal'ı ifadesini değiştirmeye zorladığı" suçlamasını ileri sürdü.

Vatan ve gazeteciler çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Baba Şaban Vatan'ın gözaltına alınmasına tepki gösteren eşi Atika Vatan’ın da gün içerisinde evi polis tarafından basıldı.

Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan, sabah saatlerinde ifadesi alınmak üzere polisler tarafından götürüldüğünü duyurdu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Şaban Vatan, "Polisler beni almaya geldi eve. İfadem alınacakmış" dedi.

DİSK Basın-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, gazetecilerin görevleri gereği Eynesil'de oldukları belirtilerek "Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Gazetecilik suç değildir" denildi.

Coşkun ifadesinde komisyonda görevli olan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile ortak bir çalışma için bulunduğunu, dosya hakkında Süllü’ye danışmanlık yaptığını belirterek, dosyada ifadesini değiştiren tanık Mürsel Küçükal ile görüşmek için evine gittiğini, CHP Milletvekili Süllü ile birlikte çalıştığını ve ifadesiyle ilgili bir soru sormak istediğini aktardı.

Küçükal’ın kendisini eve davet ettiğini belirten Coşkun, olayın nasıl olduğunu sorduğunda Küçükal’ın yere yatarak Rabia Naz’ı nasıl bulduğunu anlattığını söyledi. O sırada Küçükal’ı eşinin geldiğini belirten Coşkun, Mürsel Küçükal’ın birden dışarı çıkıp “Gelin size orada göstereyim” dediğini aktardı.

Mürsel Küçükal’ın eşinin “Beni bekleyin” demesine rağmen Küçükal’ın beklemediğini bunun üzerine Mürsel Küçükal’ın peşinden evden çıktığını belirten Coşkun, Küçükal çok hızlı yürüdüğü için peşinden koştuğunu ifade etti.

Olay yerine varan Küçükal’ın aynı evdeki gibi yerde sürünerek olayı aktardığını belirten Coşkun, Küçükal’ın buradan Rabia Naz’ın ilk sesin duyduğu çeşmenin oraya gittiklerini, dönüş yolunda Küçükal’ın eşinin de yanlarına geldiğini söyledi.

Coşkun’un ifadesine göre olay yerinde Coşkun ve Küçükal bulunurken, Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan da yanlarına gelerek Küçükal’a yönelik “İfadeni neden değiştirdin, sen kitaba el basmadın mı” minvalinde sözler sarf etti.

Canan Coşkun “Bu aşamadan sonra Küçükal’a bir şey sormadım ikisi kendi aralarında konuşmaya devam etti, Küçükal Vatan’a ‘Gel sana göstereyim’ veya Vatan Küçükal’a ‘Göstersene nasıl sürünüyordu’ dedi. Ben hiçbir ayrıntıyı atlamamak için telefonumdaki ses kaydını sürekli açık tuttum, olayın tamamı kayıtlı” dedi.

O sırada Kazım Kızıl’ın da çekim yaptığını belirten Coşkun, olay günü Kazım Kızıl veya Şaban Vatan’la bir görüşmesinin de olmadığını ifade etti.

Bu sırada yere çekim yapan Kazım Kızıl ile Şaban Vatan ile karşılaştıklarını, Vatan’ın “Sen ifadeni neden değiştirdin” diye sorduğunu, bunun ardından Vatan ile Küçükal’ın birbirleriyle konuşmaya başladıklarını, kendisinin bu noktadan sonra soru sormadığını vurguladı. Coşkun bu süre boyunca ses kaydı almaya devam ettiğini, kayıt dinlendiğinde konunun daha iyi anlaşılacağını söyledi.

Coşkun’un ifadesi bitti. Kazım Kızıl, ve baba Şaban Vatan’ın ifadeleri alınacak.

DİSK Basın-İş: Gazetecilik suç değildir

DİSK Basın-İş Sendikası da yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Coşkun ve Kızıl'ın gazetecilik görevleri nedeniyle Eynesil'de bulunduklarını söyleyerek "Gazetecilik suç değildir" denildi. Sendikadan yapılan açıklama şöyle:

"TBMM Komisyonunun çalışmalarını izleyen Üyemiz, Gazeteci Canan Coşkun ve belgesel yönetmeni Kazım Kızıl şüpheli bir şekilde ölen Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan dün Eynesil’de gözaltına alındı.

Coşkun olaya ilişkin detaylı bilgi sahibi olması nedeniyle aynı zamanda bir milletvekiline de danışmanlık yapmak için oradaydı. İlk günden bu yana olaya ilişkin karanlık noktaların aydınlatılamamış olması nedeniyle meslektaşlarımız bir yandan da görüşmeler yapmaktaydı.

Dosyada ifade değiştiren tanık Mürsel Küçükal ile görüşen Coşkun, Küçükal ile birlikte olay yerine gitti. Burada çekim yapan Tuğba Kaya, Kazım Kızıl ve Şaban Vatan ile karşılaştılar. Burada Vatan ile Küçükal arasında bir tartışma yaşandı.

Daha sonra Küçükal’ın eşinin şikayeti üzerine gözaltına alındılar.

Meslektaşlarımız gazetecilik görevleri nedeniyle Eynesil’de bulunuyordu ve bu görevi yerine getirirken gözaltına alındılar.

Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Gazetecilik suç değildir."

Türkiye Gazeteciler Sendikası: Bir an önce serbest bırakılsınlar

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından sosyal medya hesabı Twitter'dan yapılan açıklamda "Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümünü araştıran gazeteci Canan Coşkun ve belgeselci Kazım Kızıl Giresun'da gözaltına alındı. Bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz" denildi.

TBMM Araştırma Komisyonu CHP Grubu üyeleri de Coşkun ve Kızıl'ın gözaltına alınmasına yaptıkları açıklama ile tepki gösterdiler. Grup adına yapılan açıklamada halkın haber alma hakkında hizmet eden gazetecilerin gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğu söylendi. Açıklamada Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan ve gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Açıklamanın tamamı şöyle:

"Rabia Naz Vatan’ın ölümünü araştırmak için kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun CHP grubu üyeleri olarak, Giresun Eynesil’deki çalışmalarımızı takip eden gazeteciler Canan Coşkun ve Kazım Kızıl ile acılı baba Şaban Vatan’ın gözaltına alındığını üzüntüyle öğrendik.

TBMM Araştırma Komisyonumuz gibi, gazeteciler Coşkun ve Kızıl da olayın aydınlatılması ve halkın gerçeklerden haberdar olması için ilçede bulunmaktaydı. Rabia Naz Vatan’ın ölümünün aydınlatılmasında birincil sorumluluğu olan savcılığın, halkın haber alma hakkına hizmet eden bu gazetecileri gözaltına alması kabul edilemez.

İlçede araştırma yapan gazetecilerin çalışmalarının; kamuoyunun bilgilendirilmesine hizmet edeceği gibi, komisyonumuz çalışmalarına da önemli katkı sağlayacağı inancındayız.

1,5 yıldır aydınlatılamayan olayda komisyonumuz çalışmalarına henüz yeni başlamışken savcılığın gazetecileri hedef alması, ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğünün geldiği noktayı göstermesi açısından da kaygı vericidir.

Hem acılı baba Şaban Vatan, hem de olayın aydınlatılması için çaba gösteren gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. Adli makamlar tarafından yapılması gereken, gazetecilerin gözaltına alınması değil 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümünün üzerindeki gölgenin bir an önce aydınlatılması ve

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.