Saç boyası kansere yol açar mı? Bilim insanları açıkladı

Bilim insanları uzun yıllardır saç boyası kullanımı ile kanser arasındaki ilişkiyi araştırıyorlar. Şu ana kadar kesin bir sonuca varılmasa da, bazı çalışmalar bu konuda olası bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Dermatolog Dr. David J. Goldberg, saç boyasıyla ilgili yapılan araştırmaların özellikle mesane kanseriyle ilişkilendirildiğini ve özellikle 1980'lerden önce kullanılan kalıcı boyaların kuaförlere temas etmesinin bu durumu daha belirgin hale getirdiğini belirtiyor.

Kuaförlerin boyaya ne kadar uzun süre maruz kaldıkları ve bu maddeyle ciltleri ya da solunum yolu aracılığıyla temas etmeleri, mesane kanserine yakalanma riskini artırıyor gibi görünüyor. Ancak diğer çalışmalarda böyle bir artışa dair bulgulara rastlanmamıştır. Bu durumun nedeni, üreticilerin 1970'lerden sonra daha az toksik formüller üretmeye başlaması olabilir.

SAÇ BOYASI İLE KANSER ARASINDA NASIL BİR BAĞLANTI VAR?

Epidemiyolog Dr. Alexandra J. White, kalıcı saç boyasının meme kanseriyle ilişkili olduğuna dair bazı bulgular olduğunu belirtiyor. 2019'da yapılan bir çalışmada, 46.000'den fazla kadın üzerinde yapılan araştırmada, kalıcı saç boyasını sık kullananların (5-8 haftada bir) kullanmayanlara göre meme kanserine yakalanma riskinin %9 daha yüksek olduğu ortaya konmuştur.

White, "Ortalama olarak kadınların meme kanserine yakalanma olasılığı ortalama yüzde 13'tür. Dolayısıyla bu değerin yüzde 9 gibi bir artışı, yaşam boyu riskini de ortalama yüzde 14'e yükseltir," diye ekliyor.

RİSK ORANI YÜKSELİYOR

Dr. Alexandra J. White'ın belirttiğine göre, siyahi kadınlar arasında kalıcı saç boyası kullanımıyla meme kanseri riski arasında önemli bir ilişki olduğunu söylüyor. Siyahi kadınlar arasında kalıcı saç boyası kullananların meme kanserine yakalanma riski %60 artış gösteriyor ve yaşam boyu risk neredeyse %21'e yükseliyor. Diğer çalışmalar da bu bulguyu destekliyor ve bu ırk ve etnik farklılıkların nedenini belirsiz kılıyor. Kimyasal saç düzleştiriciler, durulanmayan yağlar ve diğer saç bakım ürünlerinin rol oynayabileceği bir olasılık var, ancak kesin nedenlerin belirlenmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

SAÇ BOYALARI TIBBİ OLARAK DENETLENMELİ

Dr. David J. Goldberg'e göre, saç boyalarıyla ilgili bulgular karmaşık olabilir, çünkü kullanılan kimyasal bileşenler ürünlere göre değişkenlik gösterebilir ve zaman içinde geliştirilebilir. Bu durum, tüm saç boyaları hakkında genellemeler yapmayı zorlaştırıyor.

Tıbbi ilaçlarla karşılaştırıldığında, saç ürünleri sıkı bir şekilde denetlenmiyor. Üreticiler, ürünlerinin güvenli olduğunu kanıtlamak zorunda değiller ve formülasyonları genellikle ticari sır olduğundan, içerikler hakkında kesin bilgiye sahip olmak mümkün olmayabilir.

Ancak, oldukça tutarlı bir bulgu mevcut: Zamanla yıkanarak çıkan yarı kalıcı ve geçici saç boyaları, saç tellerinde kalıcı boyalardan daha güvenli görünmektedir.

Dr. Alexandra J. White, hangi kimyasalların kanser riskini artırdığını belirlemenin zor olduğunu vurguluyor. Ancak araştırmalar, kalıcı saç boyalarında bulunan aromatik aminlerin ve fenollerin kanserojen etkisi olduğunu göstermektedir.

ÖNLEM ALMAK İÇİN SAÇLARINIZI DAHA SEYREK BOYAYIN

Şimdiye kadar yapılan hiçbir çalışma, saç boyasının kansere neden olduğunu kesin olarak kanıtlayamadı. Bu nedenle, saçınızı boyamak ya da boyamamak tamamen sizin tercihinize bağlıdır.

Ancak, "saç ne kadar sık boyanırsa, meme kanserine yakalanma riski o kadar artar" ifadesi kanıtlanmamış olsa da, önlem olarak saçınızı daha seyrek boyamayı düşünebilirsiniz.

Hamilelik döneminde, özellikle de ilk üç ayda, kalıcı saç boyası kullanmamaya özen gösterin. Bu boyalardaki kanserojen kimyasalların, gelişmekte olan fetüs üzerinde uzun vadeli kanser riski oluşturabileceğine dair kesin bir kanıt olmasa da, bu kimyasalların gelişimsel sorunları artırabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır.

Eğer evde saç boyama işlemini kendiniz yapıyorsanız, koruyucu eldiven kullanın, boyayı saçınızda fazla bekletmeyin, saçınızı iyi durulayın ve bu işlemleri yaparken odanın iyi havalandığından emin olun. Böylece, kimyasalların cilt ve solunum yoluyla vücuda nüfuz etme riskini en aza indirmiş olursunuz.

Daha nazik içerikli olanlar gibi yarı kalıcı ve geçici boyaları tercih etmek de akıllıca olabilir. Ayrıca, kına gibi bitkisel ürünler de oldukça güvenlidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.