BAREM ve WIN International'ın kapsamlı araştırması, dünya genelinde sağlık algısı ve stres seviyelerinin analizini sunuyor. Özellikle Türkiye'de stresin yükseldiği ve iş ile para gibi faktörlerin önemli birer stres kaynağı olduğu ortaya çıkıyor. Araştırma, sağlık algısının genel olarak olumlu olduğunu gösterirken, cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik faktörlerin bu algı üzerindeki etkisini de vurguluyor.
BAREM'in global ortağı WIN International tarafından yapılan kapsamlı bir araştırma, dünya genelinde 39 ülkeden 33,866 katılımcının görüş ve düşüncelerine dayanarak sağlıkla ilgili çeşitli alanlarda elde edilen sonuçları ortaya koyuyor. Araştırma, özellikle akıl sağlığı ve stres gibi konuları ele alıyor ve önemli iyileştirmelerin veya gelişmelerin altını çiziyor.Türkiye bacağının BAREM tarafından gerçekleştirildiği araştırmada, dünya çapında stresin ciddi bir yükselişte olduğu belirtiliyor. Katılımcıların sağlık düzeyine ilişkin algıları incelendiğinde, dünya genelindeki katılımcıların %74'ünün sağlık düzeyine ilişkin algısının olumlu olduğu ortaya çıkıyor. Ancak pandemi öncesi döneme kıyasla bu oranın az da olsa düştüğü görülüyor. Türkiye'deki katılımcılar arasında ise sağlık düzeyine ilişkin algının %76 ile olumlu olduğu belirtiliyor; katılımcıların %57'si kendini sağlıklı, %19'u ise çok sağlıklı hissediyor.Sağlık algıları cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik statü gibi faktörlere göre incelendiğinde ise ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Örneğin, erkeklerin kendilerini daha sağlıklı hissetme eğiliminde olduğu gözlemlenirken, kadınların sağlık algısının biraz daha düşük olduğu görülüyor. Ayrıca, 18-34 yaş arası bireylerin diğer yaş gruplarına kıyasla daha yüksek oranda sağlıklı hissettiği tespit ediliyor. Sosyo-ekonomik statü açısından incelendiğinde ise üst ve orta sosyo-ekonomik gruplardaki katılımcıların sağlık algısının daha yüksek olduğu görülüyor.Stres konusuna gelindiğinde, dünya genelindeki katılımcıların stres seviyelerinde önemli bir artış olduğu belirtiliyor. Bir önceki araştırmaya kıyasla stres yaşayan bireylerin oranının arttığı görülüyor. Türkiye'de ise stresin yaygın olduğu ve katılımcıların %51'inin stres yaşadığı tespit ediliyor. Stresli hissetmeyenler arasında cinsiyet ve yaş gruplarına göre farklılıklar gözlemleniyor; örneğin, erkeklerin stres hissetmeme oranının biraz daha yüksek olduğu ve yaşın da stres düzeyini etkilediği görülüyor.Stresin ana sebeplerine bakıldığında, iş ve para gibi faktörlerin öne çıktığı görülüyor. Türkiye'deki katılımcılar arasında da benzer bir trend gözlemleniyor; gelir ve parasızlık, iş stresi ve aile mevzusu stresin önde gelen nedenleri arasında yer alıyor. Cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik statü gibi faktörlerin stres düzeyleri üzerindeki etkisi de dikkate alındığında, bu konuda daha derinlemesine bir analiz yapılabiliyor.Sonuç olarak, BAREM ve WIN International tarafından gerçekleştirilen bu araştırma, sağlıkla ilgili önemli bulgular sunuyor ve stres gibi konuların altını çizerek, bu alanda yapılması gereken iyileştirmeleri vurguluyor.