Genel Sağlık-İş Sendikası'nın verilerine göre, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı mobbing ve baskılar, sektörde ciddi bir endişe kaynağı haline geldi. Sendika Başkanı Derya Uğur'un sert eleştirileri, sağlık çalışanlarının zorlu koşullar altında mücadelesine ışık tutuyor.
Genel Sağlık-İş Sendikası'nın aktardığı bilgilere göre, mobbing sadece hemşireleri değil, diğer sağlık emekçilerini de etkiliyor ve bu durum sendikalaşmayı engelliyor. Sendika Başkanı Derya Uğur, yaşanan bu skandalı sert bir dille eleştiriyor, liyakatsiz idarecilerin sağlık emekçilerine baskı uygulayarak kötü çalışma koşullarına sebep olduğunu belirtiyor. Baskılar ve tehditler nedeniyle birçok sağlık çalışanının sendikalaşmaktan çekindiğini ifade ediyor. Uğur, yetkilileri sorunun çözümü için adım atmaya çağırıyor ve sağlık emekçilerinin mobbing ve baskılardan korunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Liyakatsiz idarecilerin görevden alınması ve sağlık çalışanlarına hak ettikleri saygının gösterilmesi gerektiğini dile getiriyor. Sendikalaşma özgürlüğünün engellenmemesi ve tüm sağlık emekçilerinin sendikalara üye olabilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu skandalın, Türkiye'deki sağlık sisteminin genel problemlerine ışık tuttuğunu belirterek, sağlık emekçilerinin mobbing ve kötü çalışma koşullarına maruz kalmasının hem sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü hem de gelecekte daha fazla sağlık emekçisinin göç etmesine neden olabileceğini ifade ediyor. Özellikle Antalya'da yaşanan bu skandalın, Türkiye'deki daha önceki benzer durumlarla birlikte ele alındığını belirterek, Sağlık Bakanlığı'nın mobbing ile mücadele için bir plan hazırladığına dikkat çekiyor. Sağlık emekçilerinin mobbing ile mücadele için daha fazla yasal düzenleme ve sendikal desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.