Onlarca rahatsız edici sebebin yüzde 50’lik bir kesimi ilgilendirmediğini üzülerek gördüğünü söyleyen Gökbakar şunları yazdı:
Sevgili dostlar, ben özellikle son yıllarda hızlıca artan;
liyakatsizlik
adaletsizlik
eşitsizlik
yandaş kayırma
tekelci zihniyet
eğitimsizlik
yalan ve iftira
yozlaşma
sahtekarlık
yolsuzluk
umutsuzluk
utanmazlık
neşesizlik
özgürlüklerin kısıtlanması
farklılıklara saygısızlık
insan hakları ihlalleri
ülkeyi terkeden genç beyinler
dünyadan ayrışma
dış güçler safsatası
körüklenen aşırı milliyetçilik
değer yargıları kaybı
çevre ve doğa katliamları
nefret dili ve kutuplaşma
ekonomik çöküş
kontrolsüz mülteci akını
partileşen devlet
yükselen gericilik
baskı ve korku iklimi
gibi konulardan rahatsızım.
Bu ülkenin güzel insanları için rahatsızım aslında. Çünkü bunların tek tük olduğu eşitliğin, adaletin, sevginin, birliğin, mutluluğun, üretmenin, paylaşmanın, bolluğun, huzurun ve neşenin yüksek olduğu bir ülkeye layık insanlar olduğumuzu düşünüyorum.
Bu toplumun sadece doğruyu görmesini ve aslında daha iyi yaşamanın hakkı olduğunu anlamasını istiyorum!
İstiyorum daaa… Dün gördüm ki ülkemizde %50 bu durumdan memnun ya da böyle görmüyor. Başka öncelikleri var. Belki onlara yaşatılanlardan, belki inandırıldıkları yalanlardan, belki zor kazandığını kaybetme korkusundan, belki de farklı sebeplerden dolayı güvenmiyorlar asla başka birine…
Geri kalan %50 ise istekli ve umutlu şekilde her seçim motive oluyor ama bundan daha fazla ne yapılması gerektiğini ve nasıl olacağını (liderler dahi) maalesef çözemiyor, bilmiyor.
Peki ben biliyor muyum? Bir tek bildiğim şey bu halkın heyecana, yeniliğe ve daha fazla çabaya ihtiyacı olduğu. Tamam da nasıl? Dur bakalım,