Sahibinden satılık siyasi parti

Çağlar EzikoğluTürkiye Cumhuriyeti’nin tarihi ile kökleşmiş bir siyasi partisi konumunda olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin cenazesinin gün itibariyle kaldırıldığı bir anı yaşıyoruz bugünlerde. Parti içerisinde tek yetkili...

Çağlar Ezikoğlu

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi ile kökleşmiş bir siyasi partisi konumunda olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin cenazesinin gün itibariyle kaldırıldığı bir anı yaşıyoruz bugünlerde. Parti içerisinde tek yetkili ve parti içi muhalefeti yok ederek tamamen partinin ''sahibi’ konumuna ulaşan Devlet Bahçeli, bugün yaptığı açıklama ile MHP’nin 2019 yılında bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını ve dahi AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bahse konu seçimlerde destekleyeceğini seçimlerden neredeyse 2 yıl önce deklare etti.

Siyasi partinin tanımı genel itibariyle, aynı siyasi görüşleri paylaşan yurttaşların bir ülkenin fiili idaresinde söz sahibi olup yönetime talip olmak amacıyla bir araya geldikleri örgütleri kapsamaktadır. Yıllardır Türk siyasetinin sağında yer alan ve milliyetçi bir ideolojinin kapsamında siyasi faaliyetlerini icra eden MHP, bugünlerde bir siyasi parti sıfatıyla bambaşka bir kulvarda, İslamcı-muhafazakar gelenekten gelip bu minvalde siyaset icra eden AKP ile tam ittifak halindedir. Dolayısıyla bu ittifak hakkında ''aynı’ veya ''benzer’ siyasi görüşlerin şemsiyesi altında bir siyasi oluşumdan bahsetmek için ya Türk siyasi hayatını bilmiyor olmak ya da vazifeli olarak bile isteye manipülasyon yapmak gerekiyor.

Bu noktada MHP’yi sahiplenmek suretiyle yönetmeye çalışan Devlet Bahçeli ismindeki zat, siyasi iktidarın kendi çizgilerine geldiğini ve bu bağlamda MHP’nin ülke yönetimine etki edebilecek bir kudrette siyasi çizgisini koruduğunu her fırsatta savunmaktadır. Kendisinin televizyon dizileri ve gündüz kuşağı programları izleme süreçlerinden arta kalan zamanlarında kendisini eleştiren gazetecilere sosyal medya üzerinden hakaretamiz ifadelerle cevap verdiğini gayet iyi biliyorum. Bazı sorularım olacak, belki Devlet Bey yoğun mesaisinden arta kalan zamanında bana cevap verme tenezzülünde bulunabilir.

Lakin korkmasın, sorularım ''öyle 2015 öncesinde Erdoğan’a veya AKP’ye şunları şunları dedin, şimdi niye çark ediyorsun’ minvalinde olmayacak. Siyasetin doğası gereği siyasetçilerin kolayca çark edebilmesi ve duruma göre manevra yapabilmesi Türkiye gibi üçüncü dünya ülkelerinde sıkça rastlanan bir durum. Bana kalırsa sorunlu olan kısım bu da değil, esas sorunlu olan kısım böylesi bir siyasi ittifaktan ötürü partisinin güçlendiğini iddia eden Devlet Bahçeli adlı zatın siyasi iktidardan beklentilerinin yüzde kaçını karşıladığının gerçek anlamda tespitidir.

Devlet Bahçeli adlı zatın en önemli argümanlarından birisi AKP iktidarının çözüm sürecini tamamen bitirerek Kürt meselesine kendi çizgilerine gelip milliyetçi bir politika izlediğini savunmasıdır. Devlet Bey’e göre bu değişimin temel sebebi MHP’nin gösterdiği duruştur. Bu argüman aleni bir şekilde YALANDIR. Zira özellikle 7 Haziran’da iktidarı sallantıya giren AKP iktidarı siyasi hayatta kalma mücadelesi adına Kürt meselesine daha milliyetçi bir çizgiye kaymıştır. Lakin bu kayış, Devlet Bahçeli adlı zatın iddia ettiği şekilde temelli bir dönüş değildir. Böyle bir toptan politika değişikliği söz konusu olsaydı, AKP iktidarı aynı MHP’nin yaptığı gibi Güneydoğu’daki tabelalarını söker ve bölgede varlığını sonlandıran bir siyasi parti olurdu. Ama bunları yapmak aksine, Kürt Hizbullahı olarak bilinen ve bağımsız Kürdistan’ı destekleyen Hüda-Par ile ittifaka girmişti AKP. Eeeyyy Devlet Bahçeli; AKP ile Hüda-Par arasında 16 Nisan’da kurulan ittifaka dair tek bir laf edebildiniz mi? Kürdistan referandumu sırasında ''Barzaniyi gerekirse paketleyip Türkiye’de yargılayalım’ diye asıp kesiyordunuz, siyasi iktidarın müteahhitleri Erbil’i yeniden inşa ederken niye gıkınız dahi çıkmadı? Referandum süresince AKP’nin sözde uyarıları dışında tek bir icraat dahi ortaya koyamadığını gördünüz de niye çıkıp siyasi iktidara esip gürleyemediniz? Yoksa Erdoğan’ın hamiliğinde kurulacak bir özerk Kürdistan hoşunuza gidiyor da açıklamaya mı utanıyorsunuz?

Peki ya FETÖ meselesi? Daha 3-5 ay öncesine kadar esip gürlüyordunuz, FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın diye. AKP kendi partisi içerisinde bir an evvel FETÖ temizliği yapmalı diye her fırsatta demeçler veriyordunuz, bugünlerde ne oldu da bu meseleyi unuttunuz? Danışmanları Fethullahçı çeteye üye olmaktan tutuklu olan müstafi Başbakan Davutoğlu’ndan hesap sorabildiniz mi? ''Mahrem imam’ olan damadı salınan, her fırsatta FETÖ’ye desteğini aleni bir şekilde dile getirmiş ve hatta darbe girişimi öncesinde bile cübbesini giyerek FETÖ’cüleri savunmak isteyen Bülent Arınç bizzat Erdoğan tarafından takdir edilirken çıkıp iki laf edebildiniz mi Devlet Bey? AKP içerisinde yuvalanmış ve hala faaliyetlerini sürdürebilen Fethullahçıları siz dahi biliyorken, o Fethullahçılardan hesap sorulması noktasında MHP’nin hangi isteği gerçekleşti de hala utanmadan sıkılmadan Cumhur ittifakından bahsedebiliyorsunuz?

Peki ya her fırsatta ulu Önder Atatürk diye saygılarını sunduğunuz bu ülkenin kurucusuna edilen hakaretler karşısında ne yapabildiniz? İktidarı kontrol edip istediğini yaptırdığını düşündüğünüz MHP neden hala Atatürk’e hakaret edilip siyasi iktidarca bu hakaretlerin göz yumulmasına dair bir şey yapamıyor? Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in laik yapısı her geçen gün aşındırılıp erozyona uğratılırken MHP hangi muhalefeti icra edebildi de siyasi iktidarı bu konuda baskı altına alabildi?

Bütün bu soruların cevabının kocaman bir HİÇ olduğunu siz de ben de gayet iyi biliyoruz Devlet Bey. O zaman merakımı mazur görün; siyaseten AKP’ye destek vermeye başladığınız günden itibaren siyaseten AKP’den talep ettiğiniz hiçbir istek şu ana kadar hayata geçirilmemişken, AKP’nin çizgisini 1 milim bile MHP’ye yanaştıramamışken; MHP’yi Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday çıkartamayacak bir siyasi parti konumuna düşürüp AKP’yi destekleyecek hale getirmek için size ne vaat ettiler? Sahibinden ne karşılığında satıldı bu siyasi parti Devlet Bey, açık yüreklilikle vereceğiniz cevabınızı bekliyor olacağım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Süreyya Karabulut: Otopsi Fotoğraflarına Şüpheyle Yaklaşıyor
Altınbaş Petrol, Zeren Group'a Satıldı: Türkiye Akaryakıt Sektöründe Dev Bir Değişim Başladı
Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşması müzakereleri Almatı’da yapılacağı açıklandı
CHP'li Türker Ateş açıkladı: Kartla devlete yapılan ödemeler üçe katladı
Uzmanlardan 'çöl tozu' uyarısı gündemde: 'Ölüme kadar götürebilecek ciddi bir problem'