Gazeteci Murat Yetkin, “Şimdi ben bunu yazdım diye MİT’in sitesinden kaldırabilirler” ifadesine yer vererek MİT’in, 2. Abdülhamid’in kurduğu istihbarat ağının ‘milli’den ziyade ‘şahsi’ olarak gördüğünü belirtti.
Yetkin, yazısında şu ifadeleri kullandı: Şimdi ben bunu yazdım diye MİT’in sitesinden kaldırabilirler ama, gelin Cumhurbaşkanımızın hayran olduğu Abdülhamid istihbaratçılığını, MİT’in kendi tarihçesinden okuyalım: “II. Abdülhamid ve Yıldız İstihbarat Teşkilatı: XIX. Yüzyılın sonuna doğru devlet istihbaratı geliştirilmiş, ancak özel çıkarlara hizmet veren bir araç haline getirilmiştir. O hâtıratında, ‘Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir İstihbarat teşkilatı kurmaya bu düşünce ile karar verdim. İç düşmanlarımın Jurnalcilik dedikleri teşkilat budur’ ifadeleri ile bu teşkilata neden ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. II. Abdülhamid’in teşkilat kadrosundan beklediği diğer bir husus, kendi tahtına yönelik komploları ortaya çıkarmaktı.” Dedim ya, şimdi ben bunu yazdım diye, MİT’in kendi tarihçesi bir hışımla kendi sitesinden kazınabilir. Ama doğrusu budur: Abdülhamid’in kurduğu MİT’in deyişiyle “Yıldız İstihbarat Teşkilatı”, millî değil, “şahsi” bir istihbarat örgütüydü. Onu deviren İttihatçıların kurduğu Teşkilat-ı Mahsusa ideolojik bir teşkilattı. Türkiye’de ilk millî istihbarat örgütünü kuran lider Erdoğan’ın anmaya bile gerek duymadığı Atatürk olmuştu. İnsan hayret ediyor, değil mi?
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı, MİT'in yeni binasının açılışında, “Merhum Abdülhamid Han’ın güçlü istihbarat ağı ve diplomatik dehası sayesinde ülkeyi pek çok badireden tek kurşun atmadan kurtardığı da tarih kitaplarında uzun uzun anlatılır” sözlerini kullanmıştı.