Diğer tehditler arasında ise “Hizmet Olarak Kötü Amaçlı Yazılım” modelinin yükselişi ve bulut aracılığıyla yapılan saldırılar yer alıyor.
Hacker saldırıları sadece bireylere ve şirketlere zarar vermekle kalmıyor, ülkelerin tamamını tehdit ediyor, üstelik sadece finansal tehditlerde kalmıyor. Medya, Darknet’te herkesin erişimine açık hale gelen saldırıları ve veri ihlallerini rutin olarak bildiriyor ve bu durum, sadece kişisel mahremiyeti değil, şirketlerin itibarını da tehdit ediyor.
Fidye yazılımı aktörleri, başarıyla gerçekleştirdikleri işletmelere yönelik bilgisayar korsanlığı olaylarını kendi bloglarında giderek daha fazla yayınlıyor. Bu tür gönderilerin sayısı 2022’de de artmaya devam etti. En yoğun noktasında ise aylık 500’ü aştı ve buna, 2021’in sonu ile 2022’nin ilk yarısı arasında birkaç kez tanık olduk. Bu durum, 2021’in başında uzmanlar tarafından aylık olarak gözlemlenen 200 ve 300 gönderiyle karşılaştırıldığında ciddi bir artışa işaret ediyor. Üstelik şantajcılar geçen yılın sonunda da oldukça aktifti: Kaspersky’nin Dijital Ayak İzi İstihbaratı, Eylül ve Kasım aylarında sırasıyla yaklaşık 400 ve 500 gönderiyi takip etti.
Siber suçlular siber tehditler ile önceleri kurbana doğrudan ulaşırdı, ancak artık bizzat fidye talep etmek yerine sızan verilerin yayınlanması için bir geri sayım ayarlayarak güvenlik ihlaliyle ilgili bloglarını yayınlamayı tercih ediyorlar. Bu karanlık eğilim, 2023’te gelişmeye devam edecek çünkü bu taktik, kurban fidyeyi ödese de ödemese de siber suçlulara fayda sağlıyor. Bu kurguda, veriler genellikle açık artırmaya çıkarılıyor ve kapanış teklifi bazen talep edilen fidyeyi bile aşıyor.