Sözcü yazarı Çiğdem Toker, "Cumhurbaşkanlığı bağış kabul eder mi?" başlıklı yazısında İletişim Başkanlığı kararnamesinde esaslı değişiklikler yapıldığını ve İletişim Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na bağlı bir 'döner sermaye' kurulduğunu savundu.
Toker yazısında şunları kaydetti:
İletişim Başkanlığı'na, “stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin politikaları belirlemek, bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak” görevi verdi. Yeni görev için bir de daire başkanlığı kuruldu. Daire başkanlığına tanımlanan yeni görevler tartışma başlattı. Algı operasyon merkezi kurulmasından, yeni ve ağır bir sansür sisteminin geldiğine kadar. İktidara yakın medya siteleri derhal savunmaya geçti. Onlara göre tek amaç, dezenformasyon ve manipülasyonla mücadele etmek.
DÖNER SERMAYE, YARDIM VE BAĞIŞLAR
Fakat aynı kararnamede bir başka madde var ki “Cumhurbaşkanlığı gibi bir makam nasıl olur da bağış ve yardım kabul eder?” sorusunu sorduruyor. O maddeyle, İletişim Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na bağlı bir “döner sermaye” kuruluyor. Döner sermaye, yaygın ama tartışmalı bir işletme türü. İletişim Başkanlığı için “Niye döner sermaye” sorusuna iki cevap yazılmış: – Başkanlığın hizmetlerine ait yayın, bilgi, belge satışı, – Bilgi işlem, dizgi, baskı, teknik danışmanlık, eğitim, proje, araştırma ve benzeri hizmetler. İletişim Başkanlığı'nın döner sermayesi, “bu amaçla konulan ödenekler, Hazinece verilecek ayni yardımlar, döner sermaye faaliyetlerinden elde edilecek kâr ile bağış ve yardımlardan” meydana gelecek. Devletin başı olan bir kurum; dışarıdan, şirketlerden, vakıflardan belki fonlardan bağış ve yardım kabul etmesine neden ihtiyaç duysun? En yüksek makamda tartışılmış olmalı.…
BAĞIŞLARIN KAYNAĞI AÇIKLANSIN
Zaten sonraki madde fikir veriyor: “Mal ve hizmet alımları, kiralama, araç, gereç, araştırma, eğitim tanıtım giderleri ve (buraya dikkat) faaliyet alanına giren hizmetler için görevlendirilecek personele yapılacak harcırah ödemeleri.” Belli ki, döner sermaye için bütçede aktarılacak ödenek, hatta onu Erdoğan'ın beş kat arttıracak olması bile harcamalara yetmeyecek. Söylemek lazım ki, Cumhurbaşkanlığı makamını, propaganda faaliyeti için bağış ve yardımlara açık bir kurum haline getiren bu düzenleme rahatsız edicidir. Şimdi döner sermayesi çıkarılacak yönetmeliği beklemek gerekiyor. Bakalım o yönetmelikte “bağış ve yardımların tutarları ile kimlerden alındığına dair kaynak açıklanır” diye bir madde olacak mı? Aksi takdirde bu bağışlara yardımlara dair türlü türlü spekülatif tartışmaların önüne geçilemez.