Saray ittifakı erken seçime gidemiyor! İşte partilerin oy oranları...

Yerel seçim öncesi yaptığı isabetli anket çalışmasıyla gündeme gelen Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) Başkanı Ertan Aksoy, “Bu pazar seçim

Yerel seçimden önce yaptığı anket çalışmalarıyla bilinen Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) Başkanı Ertan Aksoy, "Bu pazar seçim olsa AKP ve MHP’nin hiç şansı yok" dedi. Aksoy, AKP+MHP'nin oy oranının yüzde 38 civarında olduğunu belirterek, "İçinden iki tane yeni parti çıkaracak, bu partiler çıkmadan, daha bu partiler doğmadan boğmak için seçimlere gidebilirdi ama gidemedi çünkü ekonomik kriz halen devam ediyor" diye belirtti.

Aksoy, AKP’nin Millet İttifakı’nı dağıtmak için Suriye harekatıyla HDP’ye vurduğunu söyledi. Aksoy tezkereye ilişkin de, “CHP, Meclis’ten geçen tezkereye hayır demiş olsaydı, Millet İttifakı bitebilirdi. AKP ve ortağı MHP hiç olmadığı kadar bu anlamda sıkışmış durumda. Millet İttifakı’nın dağıtabilmenin en elverişli koşulu HDP ve Kürt bloğuna vurmak” değerlendirmesini yaptı.

Artı Gerçek’ten Rıfat Doğan‘ın sorularını yanıtlayan Aksoy’un partilerin oy durumuna ilişkin açıklamaları söyle:

Harekatla birlikte erken seçim olasılığı da çok konuşuldu. Sizce halen öyle bir olasılık var mı?

Aksoy: Erken seçim meselesini bana operasyondan önce sormuş olsaydınız size iki kısıttan bahsederdim. Bunlardan bir tanesi CHP istemez çünkü daha yerel yönetimleri üzerinden topluma ne vaat ettiğini somut olarak anlatması gerekiyor. Böyle bir yükümlülüğü var. Ben iktidara geldiğimde ne yapacağım kardeşim AKP’den farklı olarak neyi, hangi projeyi geliştireceğim? Senin yaşamına nasıl dokunacağım kısmını yerel yönetim performansı üzerinden anlatmaya ihtiyacı var. AKP tarafında ise şu durum söz konusu: Evet içinden iki tane yeni parti çıkaracak, bu partiler çıkmadan, daha bu partiler doğmadan boğmak için seçimlere gidebilirdi ama gidemedi çünkü ekonomik kriz halen devam ediyor ve ekonomik krizin altında oy oranları son derece düşüktü. Açıkladıkları yüzde 40 rakamı, AKP bu taktiği kuruluşundan beri izler, ya bir düşünce kuruluşu ya bir hareket ya da bir siyasi figür üzerinden bir tartışma ortaya attırır, karışılık bulduğunu görürse Erdoğan da dahil olur ve devam ederler. Ama baktılar tepki yüksek ve hiçbir karşılığı yok ve onlara itibar kaybettiriyor, o zaman o açıklayanı da hedefe koyarak hatta reddederek uzaklaşırlardı. Yüzde 40 tartışması da tam olarak böyle oldu.

ZAMANA İHTİYAÇLARI VAR

Benim gördüğüm kamuoyu yoklamalarında da AKP+MHP yüzde 38-40 civarındaydı. Rakam dahi tesadüf değildi. Bu kısıtlar nedeniyle erken seçime gidemediler. Şimdi operasyon sonrasında ne olur? Operasyon olduğu hafta seçime gidilebilseydi, gidebilirlerdi. Operasyon bitti tekrar bu ihtimal ortadan kalkmış oldu bence. Zamana ihtiyaçları var. Çünkü ileride üç yıl mı dört yıl mı, ne kadar zamanları varsa bu arada doğru politikalar üretirlerse ekonomiyi düzeltme ihtimalleri var. Burada bir ihtimalden bahsediyoruz. Ama önümüzdeki hafta pazar günü yapılacak bir seçimde herhangi bir ihtimalleri yok. AKP ve ortağı MHP hiç olmadığı kadar bu anlamda sıkışmış durumda. Tek umutları var ülkeye dair: HDP’ye vurup Millet İttifakı’nı bozmak.

BABACAN YÜZDE 11-12 CİVARINDA

Yeni partilerden bahsettiniz konuşmanızda, onlar da çok konuşuldu ve tartışıldı. Ortada halen bir parti yok ancak Babacan Hareketi ve Davutoğlu ekibi AKP’den oy koparabilir mi, tabanda bir karşılıkları olur mu?

Aksoy: Her iki harekette de böyle bir ihtimal görüyorum yani AKP’den bir kopuş yaratabilirler. Bunu hem kamuoyu yoklamalarına dayanarak söylüyorum hem de başka verilere dayanarak. Bir kere Babacan hareketi açısından şu söz konusu: Siyasette toplum bireysel hikayelerin peşinden gitmeyi daha çok önemsiyor. Babacan tarafında ekonomide büyümenin olduğu dönemlerde isterse sebebi o olsun isterse olmasın, Babacan ekonominin başındaydı. Öyle bir kritik aşamada karar verdi ki ekonominin bozulmaya başladığı dönemlerde de görevi bırakmış oldu. Dolaysıyla dönüp olumluyu kendisine olumsuzu kendisinden sonrakilere anlatabilecek durumda. Öyle bir hikayesi var. Diğer taraftan 20 yılda bir siyasette kuşak değişikliği geliyor ve bu anlamda da bir kuşak olarak da sağ siyaset içerisindeki temsilcilerden biri olabilir. Bu iki nedenden dolayı Babacan’ın olasılığı ciddi. Çok büyük oylardan bahsetmiyoruz ancak şu an 11-12 puan oyu koparsa, benim tahminim bu yönde 11-12 oy civarı oy olsa ki çoğunluğunu AKP’den alıyor, o civarda oy aldığında AKP’den ciddi bir ayrışma yaratmış oluyor ve yeni bir meclis aritmetiği, yeni bir siyaset aritmetiği yaratmış oluyor.

DAVUTOĞLU BEKLENTİNİN ÖTESİNDE PERFORMANS GÖSTERİYOR

Aynısını Davutoğlu için de söyleyebiliriz. O da kamuoyu yoklamalarına göre beklentinin ötesinde yüksek bir performans gösteriyor ve onun da ana gücünü oluşturan şeylerden biri ürettiği retorik. İstediği zaman söylemlerini yere düşürmeden çok sert içerik üretebiliyor. Bunu yapacaktır ve o da anlamlı bir oranda yüzde 8 civarında bir karşılık buluyor gibi görünüyor ve bu karşılığın iki haftalık operasyon nedeniyle geri dönmesi söz konusu değil. Bunun aksi sosyolojiyi inkar etmek olur. Çünkü Türkiye sağında şu an kimin siyaset yapıp kimin yapamayacağına bir kişi karar veriyor. Siz koca sağ siyaset geleneği tek adamın iki dudağın arasına sokarsanız, orada bir sıkışma olur. Haliyle kim bütün siyasi geleneğini çalışmalarını bir adamın iki dudağının arasına sokmak ister. Bu mutlaka bir yerde uç verecektir ve uç vermiş oldu. İYİ Parti de bunun ufak bir izdüşümüydü ancak AKP tarafından oy koparma yeteneği gösteremedi. Daha çok yarısını CHP’den ve MHP’den aldı gibi. Çok az bir kısmı AKP’den geliyor. Ama yeni partiler büyük oranda koparacaktır. Bütün bu partiler kurulmadan önce sorulan oylar “e-bilir” yani “verebilir” oylarını kapsar. O yüzden beklediğimizden de yüksek gelebilir bunlar, tam tersi de olabilir. Böyle bir ihtimal de var.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.