Saray'ın infaz düzenlemesi: 'Düşünce suçuna' cezaevi

AKP ve MHP'nin ortak hazırladığı infaz düzenlemesi için cezaevindeki “düşünce suçluları” ve gazetecilerin de kapsama alınması çağrıları yapılırken

AKP ve MHP'nin ortak hazırladığı infaz düzenlemesi için cezaevindeki “düşünce suçluları” ve gazetecilerin de kapsama alınması çağrıları yapılırken pakette yer alan düzenlemeler bunun tam tersi etki yaratacak. Meclis'te kabul edilen paketle daha önce 18 ay hapis cezası aldığında cezaevine girmeyen gazeteci veya ifade özgürlüğünü kullanan yurttaşlar artık bu cezanın yüzde 40’ını ceza infaz kurumunda geçirmek zorunda kalacak.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'a konuşan Avukat Ece Güner Toprak, gazeteciler ve ifade özgürlüğünü kullanan muhalifler için paketteki sakıncalı düzenlemeye dikkat çekti.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa’nın 105/A maddesinde yapılmak istenen değişikliğe işaret eden Toprak, şunları anlattı:

“Mevcut infaz sistemimizde (koşullu salıverme oranı ve 1 yıllık denetimli serbestlik uygulandığında) 18 ay (veya altı) bir hapis cezası alan bir kişi pratikte hapis yatmıyor. Paket mevcut şekliyle yasalaşırsa artık 30 Mart 2020 sonrası işlenen suçlarda, herkes belli bir süre cezaevi kurumuna girecek. Basit bir örnek vermek adına, 18 ay hapis cezası alan biri (1/2 koşullu salıverme ve 1/5 denetimli serbestlik oranı sonrası) yaklaşık 7 ay hapis yatacak. Bu düzenleme genel bir düzenlemedir ve kalıcıdır.”

İFADE ÖZGÜRLÜLÜĞÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Bu düzenlemenin önemli olduğunu belirten Toprak, nedenini şöyle açıkladı:

“Bugün sosyal medyada veya basında, sert bir eleştiri yapana birçok mahkeme maalesef yanlış şekilde TCK 299 (Cumhurbaşkanına hakaret), 301 (Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kurumlarını aşağılamak), 216 (Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek) vb. maddelerden ceza veriyor, ancak bu cezaların süreleri nispeten kısa olduğundan (birçok kez 18 ay altı), en azından binlerce insan infaz kuralları sayesinde cezaevine hiç girmiyor. Bu yeni düzenleme yasalaşırsa ifade özgürlüğünü daha olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyorum.”

Toprak, bundan sonra insanların “sert eleştirel bir tweet veya bir yazı/haber yüzünden 18 ay altı bir ceza alsam dahi artık cezaevi yolu gözükecek” diyeceğini ifade etti. Bu durumun “oto-sansürü” daha da artırabileceğini belirten Güner, şunları kaydetti:

"BİRÇOK GAZETECİNİN CEZA ALDIĞI MADDELER PAKET DIŞINDA TUTULDU"

“Evet, 3 yıl altı (terör suçları hariç) hapis cezaları prensip olarak açık cezaevinde geçirilecektir (ve 1 yıl altı hafta sonu uygulama imkânları vs. olacaktır), ancak yine de cezaevi kurumudur. Basın ve ifade özgürlüğü bir demokrasinin temel taşıdır. Bu pakette kısmen fayda sağlayabilecek hükümler var, ama yeterli değil. İki önemli sorun var: Birçok gazetecinin ceza aldığı veya şu an yargılandığı bazı maddeler tamamen paket dışında tutulmuştur ve geleceğe yönelik de bu bahsettiğim sorunu görüyorum. Paket, basın ve ifade özgürlüğü konusunda daha net ve cesur bir mesaj vermelidir, doğru formül bulunursa ülkemizin önemli bir yarasını onarma fırsatı olur, Meclis’te ilerleme kaydedileceğini umuyorum.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.