Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay'da yaptığı konuşmada, "Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi?" diyerek adeta Hataylılara gözdağı veren Erdoğan'a, "şantaja boyun eğmeme" mesajı verdi.
6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı alan Hatay’a, dün depremin yıl dönümü öncesi giden Cumhurbaşkanı ve AKParti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aday tanıtım toplantısında mevcut başkan ve CHP’den yeniden aday olan Lütfü Savaş yönetimi ile CHP’li yönetimlere isim vermeden yüklendi, Hataylılara seçim öncesi adeta gözdağı verdi. Erdoğan, kentin AKParti yönteminde olması gerektiği sinyali vererek, "Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği sebebiyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Bak şu anda Hatay garip kaldı, mahsun kaldı." dedi.
Erdoğan'ın sözlerine, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'tan yanıt geldi.
Savaş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği cümleler hepimizi üzmüştür. Bugün İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da deprem olsa Hatay'da yaşananları mı yaşayacağız? Şunu bilmek lazım ki hepimiz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Hatay halkı hiçbir zaman mahzun ve acayip değildir. Şantaja boyun eğmemiştir" diyerek, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği cümleler hepimizi üzmüştür. Bugün İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da deprem olsa Hatay'da yaşananları mı yaşayacağız? Şunu bilmek lazım ki hepimiz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Hepimiz bu ülkenin bekası, gelişimi, ayakta kalması için tüm benliğiyle mücadele eden insanlarız. Biz, 24 bin civarında insanımızı kaybettik. Bu acımızla bir senedir yaşarken, tüm dertlerimizle boğuşurken hepimizin cumhurbaşkanı olduğunu düşündüğümüz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da daha birleştirici, bütünleştirici ve herkese eşit bir yaklaşımla her insanın hakkını dağıtıcı bir konuşma ve eylemler zincirini yapmasını beklerdik.
Bu konuşma üzüntüyle karşılanmıştır. Hatay’da çok daha fazla üzüntüyle karşılanmıştır. Hatay halkı hiçbir zaman mahzun ve acayip değildir. Şantaja boyun eğmemiştir. Ayrıca Hatay halkı hiçbir zaman Fransızların da tehdidine boyun eğmedi. Ondan önce de tehditlere boyun eğmedi. Ondan sonra da eğmedi, bundan sonra da eğmeyecektir.
Bütün benliğiyle ‘Hatay’ı nasıl kurtarırız’ diye 20 yıl mücadele eden bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü biliyoruz. Hatay’ı Türkiye Cumhuriyeti devletine emanet etmiştir. İşte o emanet edilen coğrafyanın belediye başkanı olarak, peygamber efendimizi de çok iyi biliyoruz. ‘Bir saatlik adalet, 70 senelik nafile ibadetten eftaldir’ diyor. Biz; hak, adalet, eşitlik mevzusunda taviz vermeden aynı zamanda şehrine sahip çıkarak bu şehri ebedi Türk yurdu yapmaya devam edeceğiz, her türlü olumsuzluğa rağmen. 31 Mart, bu haykırışın, bu ayakta duruşun, bu yeniden dirilişin simgesi olacaktır. 31 Mart'ta buluşmak üzere."